Ma’lûmdur ki insan, hasbel-kader çok yollara sülûk eder. Ve o yolda çok musîbet ve düşmanlara rastgelir. Ba’zan kurtulursa da ba’zan da boğulur. Ben de kaderi İlâhînin sevkiyle pek acîb bir yola girmiştim. Ve pek çok belâlara ve düşmanlara tesâdüf ettim. Fakat, acz ve fakrımı vesîle yaparak Rabbime iltica ettim. İnâyeti ezeliye beni Kur’ân’a teslim edip Kur’ân’ı bana muallim yaptı. İşte Kur’ân’dan aldığım dersler sâyesinde o belâlardan halâs olduğum gibi nefis ve şeytan ile yaptığım muharebelerden de muzafferen kurtuldum. Bütün ehli dalâletin vekili olan nefis ve şeytanla ilk müsademe,
kelimelerinde vuku buldu. Bu kelimelerin kalelerinde tahassun ederek o düşmanlarla münakaşalara giriştim. Her bir kelimede otuz def’a meydan muharebesi vukua geldi. Bu risâlede yazılan her bir kelime, her bir kayıd, kazandığım bir muzafferiyete işârettir.
Bu risâlede yazılan hakîkatler, zıtlarına bir imkânı vehmî kalmayacak derecede yazılmıştır. Uzun bir hakîkate (delili ile beraber) bir kayıt veya bir sıfatla işâret yapılıyor...
--------------------------------------------İhtar: Bu zamanın cereyanı, benim gibi çoklarını vehmî tehlikelere atmıştır. İnşâallah, bu eser Allah’ın izniyle onları kurtaracak ümidindeyim.