Şualar | Üçüncü Şuâ | 51
(44-62)

Hem, denizde; kıymetdar, hâsiyetli, zînetli cevherlerden hiç birisi yoktur ki, güzel hilkatiyle ve cazibedar fıtratiyle ve menfaatli hâsiyetiyle seni tanımasın, bildirmesin. Evet onlar birer birer şehâdet ettikleri gibi; heyet-i mecmûasiyle, beraberlik ve birbiri içinde karışmak ve sikke-i hilkatte birlik ve îcadça gâyet kolay ve efradça gâyet çokluk noktalarından, senin vahdetine şehâdet ettikleri gibi; arzı, toprağiyle beraber bu küre-i arzı kuşatan muhit denizlerini muallâkta durdurmak ve dökmeden ve dağıtmadan Güneşin etrafında gezdirmek ve toprağı istila ettirmemek ve basit kumundan ve suyundan, mütenevvi’ ve muntazam hayvanatını ve cevherlerini halketmek ve erzak ve sâir umûrlarını küllî ve tam bir sûrette idâre etmek ve tedbirlerini görmek ve yüzünde bulunmak lâzım gelen hadsiz cenazelerinden hiçbirisi bulunmamak noktalarından, senin varlığına ve Vâcib-ül Vücûd olduğuna mevcûdâtı adedince işâretler ederek şehâdet eder. Ve senin, saltanat-ı rubûbiyetinin haşmetine ve herşeye muhit olan kudretinin azametine pek zâhir delâlet ettikleri gibi, göklerin fevkindeki gâyet büyük ve muntazam yıldızlardan, tâ denizlerin dibinde bulunan gâyet küçücük ve intizamla iâşe edilen balıklara kadar her şey’e yetişen ve hükmeden rahmetinin ve hâkimiyetinin hadsiz genişliklerine delâlet ve intizamatiyle ve faideleriyle ve hikmetleriyle ve mîzan ve mevzûniyetleriyle, senin herşeye muhit ilmine ve herşeye şamil hikmetine işâret ederler. Ve senin, bu misafirhâne-i dünyada yolcular için böyle rahmet havuzların bulunması ve insanın seyr ü seyahatına ve gemisine ve istifadesine musahhar olması işâret eder ki; yolda yapılmış bir handa, bir gece misafirlerine bu kadar deniz hediyeleriyle ikrâm eden zât, elbette makarr-ı saltanat-ı ebediyesinde öyle ebedî rahmet denizleri bulundurmuş ki, bunlar onların fâni ve küçük nümûneleridirler.

İşte denizlerin böyle gâyet hârika bir tarzda arzın etrafında vaziyet-i acibesiyle bulunması ve denizlerin mahlûkatı dahi, gâyet muntazam idâre ve terbiye edilmesi bilbedahe gösterir ki; yalnız senin kuvvetin ve kudretin ile ve senin irade ve tedbirin ile, senin mülkünde, senin emrine musahhardırlar. Ve lîsan-ı halleriyle Hâlıkını takdis edip “Allahu Ekber” derler.

Səs yoxdur