Şualar | OnBirinci Şuâ | 276
(205-299)
Onuncu Mes’ele münâsebetiyle Husrev’in üstadına yazdığı mektup

Çok sevgili üstadım efendim,

Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükürler olsun, iki aylık iftirak üzüntülerini ve muhaberesizlik ızdırablarını hafifleştiren ve kalblerimize taze hayat bahşeden ve ruhlarımıza yeni, sâfi bir nesim ihda eden Kur’ânın celâlli ve izzetli, rahmetli ve şefkatli âyetlerindeki tekraratın mehâsinini ta’dad eden, hikmet-i tekrarının lüzum ve ehemmiyetini îzah eden ve Risâle-i Nur’un bir hârika müdafaası olan “Denizli Meyvesinin Onuncu Mes’ele’si” nâmını alan “Emirdağı Çiçeği”ni aldık. Elhak takdir ve tahsine çok lâyık olan bu çiçeği kokladıkça ruhumuzdaki iştiyak yükseldi. Dokuz aylık hapis sıkıntısına mukabil, Meyve’nin Dokuz Mes’elesi nasıl beraetimize büyük bir vesile olmakla güzelliğini göstermiş ise, Onuncu Mes’ele’si olan çiçeği de Kur’ânın îcazlı i’cazındaki hârikaları göstermekle o nisbette güzelliğini göstermektedir.

Evet sevgili üstadım, gülün çiçeğindeki fevkalâde letâfet ve güzellik, ağacındaki dikenleri nazara hiç göstermediği gibi; bu nurânî çiçek de bize dokuz aylık hapis sıkıntısını unutturacak bir şekilde o sıkıntılarımızı da hiçe indirmiştir. Mütalâasına doyulmayacak şekilde kaleme alınan ve akılları hayrete sevkeden bu nurânî çiçek, muhtevi olduğu çok güzelliklerinden bilhassa Kur’ânın tercümesi sûretiyle nazar-ı beşerde âdileştirilmek ihânetine mukabil, o tekraratın kıymetini tam göstermekle Kur’ânın cihan-değer ulviyetini meydana koymuştur. Sâliklerinin her asırda fevkalâde bir metanetle sarılmaları ile ve emir ve nehyine tamamen inkıyad etmeleriyle, güya yeni nâzil olmuş gibi tazeliği isbat edilmiş olan Kur’ân-ı Mu’ciz-ül Beyân’ın, bütün asırlarda, zâlimlerine karşı şiddetli ve dehşetli ve tekrarlı tehdidleri ve mazlûmlarına karşı şefkatli ve rahmetli mükerrer taltifleri, husûsiyle bu asrımıza bakan tehdidâtı içinde zâlimlerine misli görülmemiş bir hâlette,

Səs yoxdur