Siracinnur Mecmuası | Beşinci Şua | 258
(249-267)

Bunun iki te’vili vardır:

Birisi: Büyük Deccal’ın kutb-u şimâlî dâiresinde ve şimal tarafında zuhur edeceğine kinâye ve işârettir. Çünkü kutb-u şimâlînin mevkiinde bütün sene, bir gece bir gündüzdür. Bir gün şimendifer ile bu tarafa gelse, yaz mevsiminde bir ay mütemâdiyen güneş gurub etmez. Daha bir gün otomobil ile gelse, bir haftada dâima güneş görünür. Ben Rusya’daki esaretimde bu mevkiye yakın bulunuyordum. Demek büyük Deccal, şimalden bu tarafa tecâvüz edeceğini mu’cizane bir ihbardır.

İkinci te’vili ise: Hem büyük Deccal’ın, hem İslâm Deccalı’nın üç devre-i istibdatları ma’nasında üç eyyam var. “Bir günü; bir devre-i hükümetinde öyle büyük icraat yapar ki, üç yüz sene yapılmaz. İkinci günü, yâni ikinci devresi, bir senede otuz senede yapılmayan işleri yaptırır. Üçüncü günü ve devresi, bir senede yaptığı tebdiller on senede yapılmaz. Dördüncü günü ve devresi âdileşir, bir şey yapmaz, yalnız vaziyeti muhafazaya çalışır.” diye, gâyet yüksek bir belâgatla ümmetine haber vermiş.

ON ÜÇÜNCÜ MES’ELE: Kat’i ve sahih rivâyette var ki: “İsa Aleyhisselâm büyük Deccal’ı öldürür.”

Vel’ilmü indallah, bunun da iki vechi var:

Bir vechi şudur ki: Sihir ve manyetizma ve ispirtizma gibi istidrâcî hârikalariyle kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden o dehşetli Deccal’ı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek; ancak hârika ve mu’cizatlı ve umumun makbûlü bir zât olabilir ki: O zât, en ziyâde alâkadar ve ekser insanların peygamberi olan Hazret-i İsa Aleyhisselâm’dır.

İkinci vechi şudur ki: Şahs-ı İsa Aleyhisselâm’ın kılıncı ile maktul olan şahs-ı Deccal’ın teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı ma’nevîsini öldürecek ve inkâr-ı ulûhiyyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek ancak İsevî ruhânîleridir ki; o ruhânîler, dîn-i İsevî’nin hakîkatını hakîkat-ı İslâmiye ile mezcederek o kuvvetle onu dağıtacak, ma’nen öldürecek. Hatta “Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelir. Hazret-i Mehdi’ye namazda iktida eder, tâbi olur.” diye rivâyeti bu ittifaka ve hakîkat-ı Kur’âniyenin metbuiyetine ve hâkimiyetine işâret eder.

Səs yoxdur