İman ve Küfür Müvazeneleri | Yirmidokuzuncu Mektub | 204
(204-208)
âyet-i pürenvarının çok envar-ı esrarından bir nurunu, Ra-mazan-ı Şerifte bir hâlet-i ruhaniyede hissettim, hayâlmeyâl gördüm. Şöyle ki:
Üveys-i Karânî’nin:
münâcât-ı meşhûresi nev’inden, bütün mevcudat-ı zevilhayat, Cenâb-ı Hakk’a karşı aynı münâcâtı ettiklerini ve on sekiz bin âlemin herbirinin ışığı, birer ism-i İlâhî olduğunu bana kanaat verecek bir vakıa-i kalbiye-i hayâliyeyi gördüm. Şöyle ki:
Birbirine sarılı çok yapraklı bir gül goncası gibi, şu âlem binler perde perde içinde sarılı birbiri altında saklı âlemleri, bu âlem içinde gördüm. Herbir perde açıldıkça, diğer bir âlemi görüyordum. O âlem ise, âyet-i Nûr’un arkasındaki:
Səs yoxdur