Şualar | OnBirinci Şuâ | 297
(205-299)

ve kâfir ve münafık zındıklar için Cehennem çukurundan yılan ve akreplerle dolu bir çukur olduğunu isbat eden ve oraya gelecek olan Münker Nekir isminde melâikeleri ehl-i hak ve hakîkat yolunda gidenler için birer munis arkadaş yapan ve Risâle-i Nur’un şâkirdlerini talebe-i ulûm sınıfına dâhil edip Münker Nekir suallerine Risâle-i Nur ile cevab verdiklerini merhum kahraman şehîd Hâfız Ali’nin vefatiyle keşfeden ve hayatta bulunanlarımızın da yine Risâle-i Nur’la cevab vermemizi rahmet-i İlâhîyeden duâ ve niyaz eden ve Hazret-i Kur’ânı, Kur’ân-ı Azîmüşşan’ın kırk tabakadan her tabakaya göre bir nevi i’caz-ı ma’nevîsini göstermesiyle ve umum kâinata bakan kelâm-ı ezelî olmasıyla ve tefsiri olan Risâle-i Nur’un Mu’cizat-ı Kur’âniye ve Rumuzat-ı Semaniye risâleleriyle ve Risâle-i Nur gül fabrikasının serkâtibi gibi kahraman kardeşlerin ve şâkirdlerin fevkalâde gayretleriyle asr-ı saadetten beri böyle hârika bir sûrette mu’cizeli olarak yazılmasına hiç kimse kadir olmadığı halde Risâle-i Nur’un kahraman bir kâtibi olan Husrev’e “Yaz” emir buyurulmasiyle, Levh-i Mahfuz’daki yazılan Kur’ân gibi yazılması ve Kur’ân-ı Azîmüşşan’ın hak kelâmullah olduğunu ve bütün semâvî kitabların en büyüğü ve en efdali ve bir Fatiha içinde binler Fatiha ve bir İhlas içinde binler İhlas ve hurufatının birden on ve yüz ve bin ve binler sevab ve hasene verdiklerini hiç görülmedik ve işitilmedik pek güzel ve hârika bir sûrette tarif ve isbat eden ve Kur’ân-ı Mu’ciz-ül Beyân’ın binüç yüz seneden beri i’cazını göstermesiyle ve muarızlarını durdurmasıyla ve Nur’un gözlere gösterir derecede zâhir delilleri ile ve Nur şâkirdlerinin elmas kalemleriyle bu zamana kadar misli görülmedik Risâle-i Nur’un dünyaya ferman okuyan ve en mütemerrid ve muannidleri susturan Yirmi Beşinci Söz ve zeyilleri kırk vecihle i’caz-ı Kur’ânî olduğunu isbat eden ve ey Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ın hak peygamber olduğuna ve umum yüz yirmi dört bin peygamberlerin efdali ve seyyidi olduğuna dâir binler mu’cizelerini “Mu’cizat-ı Ahmediye” (A.S.M.) nâmındaki Risâle-i Nur’u ile güzel bir sûrette isbat eden;


Səs yoxdur