İşaratu-l İcaz | Ecnebi Feylesofların Şehadetleri | 213
(213-223)
ECNEBi FEYLESOFLARIN KUR’ANI TASDİKLRİNE DAİR ŞEHADETLERİ

(BU FEYLESOFLARIN KUR’ÂN HAKKINDAKİ SENALARININ BİR HÜLÂSASI KÜÇÜK TARİHÇE-İ HAYAT’TA VE NUR ÇEŞMESİ MECMÛASI’NDA YAZILMIŞTIR.)

PRENS BISMARCK (BİSMARK)’IN BEYÂNATI

Sana Muasır Bir Vücûd Olamadığımdan Müteessirim Ey Muhammed! (A.S.M.)

Muhtelif devirlerde, beşeriyeti idare etmek için taraf-ı lâhutîden geldiği iddia olunan bütün münzel semâvî kitabları tam ve etrafiyle tedkik ettimse de, tahrif olundukları için hiçbirisinde aradığım hikmet ve tam isabeti göremedim. Bu kanunlar değil bir cem’iyyet, bir hâne halkının saadetini bile te’min edecek mâhiyetten pek uzaktır. Lâkin Muhammedîlerin (A.S.M.) Kur’ân’ı, bu kayıddan âzadedir. Ben Kur’ân’ı her cihetten tedkik ettim, her kelimesinde büyük hikmetler gördüm. Muhammedîlerin (A.S.M.) düşmanları, bu kitab Muhammed’in (A.S.M.) zâde-i tab’ı olduğunu iddia ediyorlarsa da, en mükemmel hatta en mütekâmil bir dimağdan böyle hârikanın zuhûrunu iddia etmek, hakîkatlara göz kapayarak kin ve garaza âlet olmak ma’nasını ifade eder ki; bu da ilim ve hikmetle kabil-i te’lif değildir. Ben şunu iddia ediyorum ki; Muhammed (A.S.M.) mümtaz bir kuvvettir. Destgâh-ı kudretin böyle ikinci bir vücûdu imkân sahasına getirmesi ihtimalden uzaktır.

Sana muasır bir vücûd olamadığımdan dolayı müteessirim ey Muhammed (A.S.M.)! Muallimi ve nâşiri olduğun bu kitab, senin değildir; o lâhutîdir. Bu kitabın lâhutî olduğunu inkâr etmek, mevzu ilimlerin butlanını ileri sürmek kadar gülünçtür. Bunun için, beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir def’a görmüş, bundan sonra göremeyecektir. Ben, huzur-u mehabetinde kemâl-i hürmetle eğilirim.

Prens

BISMARCK


Səs yoxdur