Muhakemat | Birinci Makale | 56
(4-66)

Hem de Cehennem’in bir kısmı zemherirdir. Zemherir ise bürudetiyle yandırır. Hikmet-i tabiiyede sâbittir ki: Ateş bir dereceye gelir ki, suyu buz eder. Harareti def’aten bel’ ettiği için, bürudetle ihrak eder. Demek umum meratibi ihtiva eden ateşin bir kısmı da zemherirdir.

Tenbih: Ma’lûm olsun ki: Ebede namzed olan âlem-i uhrevî fenâ ile mahkûm olan bu âlemin mekayisiyle mesaha ve muamele olunmaz. Muntazır ol. Üçüncü Makale’nin âhirinde âhiret bir derece sana arz-ı didar edecektir...

İşâret: Umum fünûnun gösterdiği intizamın şehâdetiyle ve hikmetin istikra-i tâmmının irşâdıyla ve cevher-i insaniyetin remziyle ve âmâl-i beşerin tenahîsizliğinin îmasıyla yevm ve sene gibi çok enva’da olan birer nevi kıyamet-i mükerrerenin telmihiyle ve adem-i abesiyetin delâletiyle ve hikmet-i ezeliyenin telvihiyle ve rahmet-i bîpâyan-ı İlâhîyenin işâretiyle ve Nebiyy-i Sâdık’ın lîsan-ı tasrihiyle ve Kur’ân-ı Mu’ciz’in hidâyetiyle, Cennet-âbâd olan saâdet-i uhreviyeden nazar-ı aklın temâşâsı için sekiz kapı, iki pencere açılır.

Altıncı Mes’ele

Muhakkaktır ki: Tenzil’in hassa-i cazibedarı, i’cazdır. İ’caz ise, belâgatın yüksek tabakasından tevellüd eder. Belâgat ise hasais ve mezaya, bahusus istiare ve mecaz üzere müessesedir. Kim istiare ve mecaz dûrbîniyle temâşâ etmezse, mezayasını göremez. Zîra ezhan-ı nâsın te’nisi için, esalîb-i Arabda yenabi-i ulûmu isale eden Tenzil’in içinde tenezzülât-ı İlâhîye ta’bir olunan müraat-ı efham ve ihtiram-ı hissiyat ve mümaşat-ı ezhan vardır.

Vakta ki bu böyledir, ehl-i tefsire lâzımdır: Kur’ânın hakkını bahş ve kıymetini noksan etmesin. Ve belâgatın tasdik ve sikkesi olmayan bir şeyle, Kur’ân’ı te’vil etmesinler. Zîra her hakîkattan daha zâhir ve daha vâzıh tahakkuk etmiş ki; Kur’ân’ın ma’naları hak oldukları gibi, tarz-ı ifade ve sûret-i ma’nası dahi beligane ve ulvîdir.

Səs yoxdur