Muhakemat | Üçüncü Makale | 133
(90-137)
Mevkıf ve İşâret:

1- Evet saâdet-i ebediye olmazsa nizam, bir sûret-i zaîfe-i vâhiyeden ibaret kalır. Cemi’ ma’nevîyat ve revabıt ve niseb, hebaen gider. Demek nazzamı, saâdet-i ebediyedir.

2- Evet inâyet-i ezeliyenin timsali olan hikmet-i İlâhîye, kâinattaki riayet-i mesalih ve hikem ile mücehhez olduğundan, saâdet-i ebediyeyi i’lân eder. Zîra saâdet-i ebediye olmazsa, kâinatta bilbedahe sâbit olan hikem ve fevaide karşı mükâbere edilecektir.

3- Neam, akıl ve hikmet ve istikra’ın şehâdetleriyle sâbit olan hilkatteki adem-i abesiyet; haşr-i cismanîdeki saâdet-i ebediyeye işâret, belki delâlet eder. Zîra adem-i sırf, herşeyi abes eder.

4- Evet fıtratta, ezcümle âlem-i suğra olan insanda, fenn-i menafi’ü’l-a’zanın şehâdetiyle sâbit olan adem-i israf gösterir ki: İnsanda olan isti’dâdat-ı ma’nevîye ve âmâl ve efkâr ve müyulatının adem-i israfını isbat eder. O ise, saâdet-i ebediyeye namzed olduğunu i’lân eder.

5- Evet öyle olmazsa umumen kurur, hebaen gider. Feya lil’aceb!. Bir cevher-i cihanbahanın kılıfına nihayet derece dikkat ve itina edilirse, hatta gubarın konmasından muhafaza edilirse, nasıl ve ne sûretle o cevher-i yegâneyi kırarak mahvedecektir? Kellâ!.. Ona itina, onun hatırası içindir.

6- Evet sâbıkan beyân olunduğu gibi cemi’ fünûnla hasıl olan, istikra-i tâmla sâbit olan intizam-ı kâmil, o intizamı ihtilâlden halâs eyleyen ve tekemmül ve ömrü ebedîye mazhar eden haşr-ı cismanînin sadefinde olan saâdet-i ebediyeyi bizzarure iktiza eder.

7- Evet, saatin sâniye ve dakika ve saat ve günleri sayan çarklarına benzeyen yevm ve sene ve ömrü beşer ve deveran-ı dünya, birbirine mukaddime olarak döner, işler.

Səs yoxdur