Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım - İlk Hayatı | 30
(30-149)
Birinci Kısım

İlk Hayatı

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ Rûmî 1293(M. 1873) tarihinde Bitlis Vilâyetine bağlı Hîzan Kazasının İsparit Nahiyesi’nin Nurs Köyünde doğmuştur. Babasının adı Mirza, anasının adı Nuriye’dir. Dokuz yaşına kadar peder ve vâlidesinin yanında kaldı. O esnada bir hâlet-i ruhiye, tahsilde bulunan büyük biraderi Molla Abdullah’ın, ilimden ne derece feyizyâb olduğunu tetkike sevketti. Molla Abdullah’ın gittikçe tekâmül ederek köydeki okumamış arkadaşlarından okumakla tezahür eden meziyetini düşünüp hayran kaldı. Bunun üzerine ciddî bir şevk ile tahsili gözüne aldı ve bu niyetle nahiyeleri İsparit Ocağı dahilinde bulunan Tağ Köyünde Molla Mehmed Emin Efendi’nin medresesine gitti. Fakat fazla duramadı. Hâlet-i fıtriyeleri îcabı, dâima izzetini (Hâşiye) koruması ve hatta âmirâne söylenen küçük bir söze dahi tahammül edememesi; medreseden ayrılmasına sebeb oldu. Tekrar Nurs’a döndü. Nurs’da ayrıca bir medrese olmadığından dersini büyük biraderinin haftada bir def’a sılaya geldiği günlere hasrederdi. Bir müddet sonra Pirmis karyesine, sonra Hîzan şeyhinin yaylâsına gitti. Burada da tahakküme tahammülsüzlüğü, dört talebe ile geçinmemesine sebeb oldu.


Hâşiye: Molla Said’de küçük yaşda görülen bu izzet, nefse muhabbetten gelmiyordu. Kader-i İlâhî, istikbalde i’lâ-yı Kelimetullah vazîfesini inâyetiyle vereceği bir abdine, o vazîfeyi bihakkın ifası için lâzım olacak hasletlerden biri olan izzet-i ilmiyeyi vermişti. Molla Said, henüz o zaman bunun mâhiyet ve hikmetini belki bilemiyordu; fakat zaman gösterdi ki; şimdi muhteşem bir ağaç mâhiyetini alan Risâle-i Nurun muazzam ve geniş hizmetinin levâzımatından olan izzet-i ilmiyeyi Cenâb-ı Hak, Molla Said’in ruhunda, ta o zaman küçük bir çekirdek olarak dercetmişti.

Səs yoxdur