İşaratu-l İcaz | İmanı Bilahiret | 51
(47-52)

Zîra bu âyet, nübüvvet hakkındadır. Nübüvvet mes’elesinde “Beş Maksad” vardır. Bu maksadlar, beş nükte ve letâiften in’ikas etmiştir. Bu beş letâif, nin sadefindedir. Maksadlar ise:

1- Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, resûdür.

2- Ekmelü’r-Rusüldür.

3- Hâtemü’l-Enbiyâdır.

4- Risâleti, âmmedir.

5- Şerîatı, sâir şerîatların mehâsinini cem’ ile onların nâsihidir.

Birinci maksadın den vech-i in’ikası: Meslekleri ve yolları bir olan bir cemâat, kelimesinden imaen fehmolunur. Binâenaleyh, Hazret-i Muhammed’in (A.S.M.) deki zâmire merci olması, o cemâatten ma’dûd olmasını iktiza eder. Ve onların meslekleri olan nübüvvetlerine ve kitablarının sıdkına olan bütün deliller, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın risâletine ve Kur’ân’ın Allah’tan nâzil olduğuna bir hüccet-i katıa olduğu gibi, onların mu’cizeleri de Hazret-i Muhammed’in (A.S.M.) da’vasına bir mu’cize hükmüne geçer.

İkinci maksadın vech-i in’ikası: Üç kaideden tezahür eder.

1- Sultanlar; dâima halkın, cemâatin, ordunun sonunda çıkarlar.

2- Nev-i beşerde tekemmül vardır. Bu tekemmül kanunu, ikinci mürebbinin ve ikinci mükemmilin evvelki mürebbilerden daha ekmel olmasını iktiza eder.

3- Alelekser, halefin mehareti, selefinden daha ziyâdedir.

İşte bu üç kaideden, Hazret-i Muhammed’in (A.S.M.) ekmel-i enbiyâ olduğu tezahür eder.

Üçüncü maksadın vech-i in’ikası: Meşhur bir kaidedir ki; bir vâhid çoğalsa teselsül eder, gittikçe gider, bir yerde durmaz. Fakat çoklar ve kesîr olanlar ittihad etse, kuvvetlenir, istikrar peyda eder, yerinde kalır, daha değişmez. Demek Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, hâtemü’l-enbiyâdır. Mefhûm-u muhalifiyle işmam eder ki, ondan sonra peygamber gelmez. Hâtemiyetine hâtem ve imza basar.

Səs yoxdur