İşaratu-l İcaz | Seba Semavat | 195
(185-195)
: Bu (ٯ ) atf içindir. Halbuki burada atfın tarafeyni arasında münâsebet yoktur. Öyle ise, bu münâsebeti bulmak için takdire ihtiyaç vardır. Şöyle ki: “Öyle ise, bu büyük ecrâmın Hâlıkı odur.” “Öyle ise o ecrâmdaki san’atı tanzim, tahkim eden odur.”
İlsakı ifade eden kelimesindeki (ب); ilmin, ma’lûmdan infikak ve infisalinin mümkün olmadığına işârettir. , tamimi ifade eden bir edattır. Burada ifade ettiği tamimden hiçbir şeyin, hiçbir ferdin tahsisi ve dâire-i şümulünden ihracı yoktur. Bu i’tibârla olan kaide-i külliyeyi tahsis ediyor. Çünkü kendisi bu kaidenin şümulünden hariç kalmıştır.
: Bu kelime; vâcib, mümkin, mümteni’a şamildir.
: Yâni, zâtı ile ilim arasında zarûri, lüzumî sübut vardır.
Səs yoxdur