İşaratu-l İcaz | Ecnebi Feylesofların Şehadetleri | 222
(213-223)
Kur’ân Bütün Dinî Kitablara Faiktir

Alman âlimlerinden ve müsteşriklerinden Jochahim Du Rulph (Yoahim Dü Raf) Kur’ân’ın sıhhate verdiği ehemmiyetten bahsederken şu sözleri söylüyor:

İslâmiyetin şimdiye kadar Avrupa muharrirlerinden hiçbirinin nazar-ı dikkatini celbetmeyen bir safhasını bahis mevzuu etmek istiyorum. İslâmiyetin bu safhası, onun sıhhatı muhafaza için vukubulan emirleridir. Evvelâ şunu itiraf etmek lâzımdır: Kur’ân, bu nokta-i nazardan bütün dîni kitablara faiktir. Kur’ân’ın tarif ettiği basit fakat mükemmel sıhhî kaideleri nazar-ı dikkate alırsak; bu mukaddes kitab sayesinde bütün dünyanın ba’zı kısımlariyle, haşerat mahşeri olan Asya’nın, müdhiş bir tehlike olmaktan kurtulduğunu görürüz. Müslümanlık nezafeti, temizliği, nezaheti bütün sâliklerine farz etmekle, birçok tahribkâr mikropları imha etmiştir.

JOCHAHIM


* * *

Kur’ân Âyetleri İslâmiyetin Muhteşem Bünyesinde Altın Bir Kordon Gibi İşlenmiştir

Sembires Encyclopedia nâmiyle intişâr eden İngilizce muhitü’l-maarifte, Müslümanlıktan şu sûretle bahsolunmaktadır:

İslâm Peygamberinin seciyesini aydınlatan Kur’ân âyetleri, son derece mükemmel ve son derece müessirdir. Bu kısım âyetler, Müslümanlığın ahlâkî kaidelerini ifade eder. Fakat bu kaideler, bir-iki sûreye münhasır değildir. Bu âyetler, İslâmiyetin muhteşem bünyanında, altından bir kordon gibi işlenmiştir. İnsafsızlık, yalancılık, hırs, israf, fuhuş, hıyanet, gıybet; bunların hepsi Kur’ân tarafından en şiddetli sûrette takbih olunmuş ve bunlar, reziletin tâ kendisi tanınmıştı. Diğer taraftan hüsnü niyet sâhibi olmak, başkalarına iyilik etmek, iffet, hayâ, müsamaha, sabır ve tahammül, iktisad, doğruluk, istikamet, sulh-perverlik, hak-perestlik, herşeyden fazla Cenâb-ı Hakk’a i’timâd ve tevekkül, Allah’a itaat... Müslümanlık nazarında hakîki îman esasları ve hakîki bir mü’minin başlıca sıfatları olarak gösterilmiştir.

* * *

Resûl-i Ekrem idrak ve şuur timsalidir

Profesör Edward Monte, “Hristiyanlığın İntişarı ve Hasmı Olan Müslümanlar” ünvanlı eserinin 17. ve 18. sahifelerinde diyor ki:

Səs yoxdur