Lemalar | Üçüncü Lema | 17
(14-18)

Gaflet ve dalâlet firakı içinde değil bir sene, belki bin sene, bir saniye hükmündedir. O sözden daha meşhur şu söz var:

hükmümüzü te’yid ediyor. Meşhur evvelki sözün sahih bir ma’nası budur ki: Fâni mevcûdâtın visali mâdem fânidir, ne kadar uzun da olsa yine kısa hükmündedir. Senesi, bir saniye gibi geçer; hasretli bir hayal ve esefli bir rü’ya olur. Bekayı isteyen kalb-i insanî bir sene visalde, yalnız bir saniyecikte ancak zerre gibi bir zevkini alabilir. Firak ise: Saniyesi bir sene değil, senelerdir. Çünkü: Firakın meydanı geniştir. Bekayı isteyen bir kalbe, firak çendan bir saniye de olsa, seneler kadar tahribat yapar. Çünkü; hadsiz firakları ihtar eder. Maddî ve süflî muhabbetler için bütün mâzi ve müstakbel, firakla doludur.

Şu mes’ele münâsebetiyle deriz: Ey insanlar! Fâni, kısa, faidesiz ömrünüzü; bâki, uzun, faideli meyvedar yapmak ister misiniz? Mâdem istemek insaniyetin iktizasıdır, Bâki-i Hakîki’nin yoluna sarfediniz. Çünkü: Bâkiye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur. Mâdem her insan gâyet şiddetli bir sûrette uzun bir ömür ister, bekaya aşıktır ve mâdem bu fâni ömrü, bâki ömre tebdil eden bir çâre var ve ma’nen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çâreyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfîk-i hareket edecek. İşte o çâre budur: Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. “Lillah, livechillah, lieclillah” rızası dâiresinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.

Bu hakîkata işareten Leyle-i Kadir gibi bir tek gece, seksen küsur seneden ibâret olan bin ay hükmünde olduğunu Nass-ı Kur’ân gösteriyor. Hem bu hakîkata işâret eden ehl-i velâyet ve hakîkat beyninde bir düstûr-u muhakkak olan “bast-ı zaman” sırrıyla çok seneler hükmünde olan birkaç dakikalık zaman-ı mi’rac, bu hakîkatın vücûdunu isbat eder ve bilfiil vukuunu gösteriyor. Mi’racın birkaç saat müddeti, binler seneler hükmünde vüs’ati ve ihâtası ve uzunluğu vardır. Çünkü: O mi’rac yoluyla, beka âlemine girdi. Beka âleminin birkaç dakikası, şu dünyanın binler senesini tazammun etmiştir. Hem şu hakîkata bina edilen beyne’levliyâ kesretle vuku’ bulmuş olan “bast-ı zaman” hâdiseleridir. Ba’zı evliyâ bir dakikada, bir günlük işi görmüş. Ba’zıları bir saatte, bir sene vazifesini yapmış. Ba’zıları bir dakikada, bir Hatme-i Kur’âniye’yi okumuş olduklarını rivayet edip ihbar ediyorlar. Böyle ehl-i hak ve sıdk, bilerek kizbe elbette tenezzül etmezler.

Səs yoxdur