Lemalar | Otuzuncu Lema | 339
(304-356)

Evet, böyle bir tek fiil ile hadsiz muntazam fiilleri yapan, elbette bütün mahlûkatın Hâlıkıdır ve bütün zîhayatları ihya eden Hayy-ı Kayyûm’dur ve Rubûbiyetinde iştiraki mümkün olmayan bir Vâhid-i Ehad’dir.

Şimdilik hayatın hassalarından bu kadar az ve muhtasar yazıldı; başka hassaların beyânı ve tafsilatını Risâle-i Nur’a ve başka zamana havale ediyoruz.

Hâtime

İsm-i Â’zam herkes için bir olmaz, belki ayrı ayrı oluyor. Meselâ İmâm-ı Ali Radıyallahu Anh’ın hakkında; “Ferd, Hay, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs” altı isimdir. Ve İmâm-ı Âzam’ın İsm-i Â’zamı: “Hakem, Adl” iki isimdir. Ve Gavs-ı Âzam’ın İsm-i Â’zamı, “Ya Hayy!”dır. Ve İmâm-ı Rabbânî’nin İsm-i Â’zamı “Kayyûm” ve hâkezâ.. pek çok zâtlar daha başka isimleri, İsm-i Â’zam görmüşlerdir. Bu Beşinci Nükte İsm-i Hayy hakkında olduğu münâsebetiyle, hem teberrük, hem şâhid, hem delil, hem kudsî bir hüccet, hem kendimize bir duâ, hem bu Risâleye bir hüsnü hâtime olarak Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Cevşenül Kebir nâmındaki münâcât-ı âzamında marifetullahta gâyet yüksek ve gâyet câmi’ derecede marifetini göstererek böyle demiştir. Biz de hayalen o zamana gidip, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın dediğine “Âmîn!” diyerek, aynı münâcâtı kendimiz de söylüyor gibi, sadâyı Muhammedî Aleyhissalâtü Vesselâm ile deriz:



Səs yoxdur