Şualar | Onİkinci Şuâ | 318
(300-322)

Son Sözün Bir Kısmı

Efendiler! Şimdiki hayat-ı içtimâîyeyi bilemediğimden, makam-ı iddianın gidişatına göre, sizce musammem mahkûmiyetimize bir bahâne olmak için, pek musırrane ileri sürdüğünüz cemiyetçilik ittihamına karşı pek çok kat’i cevablarımızı Ankara ehl-i vukufunun dahi müttefikan tasdikleriyle beraber, bu derece bu noktada ısrarınıza çok hayret ve taaccübde bulunurken kalbime bu ma’na geldi: Mâdem, hayat-ı içtimâîyenin bir temel taşı; ve fıtrat-ı beşeriyenin bir hâcet-i zaruriyesi; ve aile hayatından tâ kabile ve millet ve İslâmiyet ve insaniyet hayatına kadar en lüzumlu ve kuvvetli rabıta; ve her insanın kâinatta gördüğü ve tek başına mukabele edemediği medâr-ı zarar ve hayret ve insanî ve İslâmî vazifelerin îfasına mani maddî ve ma’nevî esbabın tehacümatına karşı bir nokta-i istinad ve medâr-ı teselli olan dostluk ve kardeşane cemâat ve toplanmak ve samîmane uhrevî cemiyet ve uhuvvet, hem siyasî cebhesi olmadığı halde ve bilhassa hem dünya, hem din, hem âhiret saadetlerine kat’i vesile olarak îman ve Kur’ân dersinde hâlis bir dostluk ve hakîkat yolunda bir arkadaşlık ve vatanına ve milletine zararlı şeylere karşı bir tesanüd taşıyan Risâle-i Nur şâkirdlerinin pek çok takdir ve tahsine şâyan ders-i îmanda toplanmalarına, “cemiyet-i siyasiye” nâmını verenler, elbette ve herhalde ya gâyet fena bir sûrette aldanmış veya gâyet gaddar bir anarşisttir ki, hem insaniyete vahşiyane düşmanlık eder, hem İslâmiyet’e nemrudâne adâvet eder, hem hayat-ı içtimâîyeye anarşiliğin en bozuk ve mütereddi tavriyle husumet eder ve bu vatana ve millete ve hâkimiyet-i İslâmiyeye ve dinî mukaddesata karşı mürtedâne, mütemerridâne, anûdâne mücadele eder. Veya ecnebi hesabına bu milletin can damarını kesmeye ve bozmaya çalışan el-hannas bir zındıktır ki, hükümeti iğfal ve adliyeyi şaşırtır, tâ o şeytanlara, fir’avunlara, anarşistlere karşı şimdiye kadar isti’mal ettiğimiz ma’nevî silâhlarımızı kardeşlerimize ve vatanımıza çevirsin veya kırdırsın.

Mevkuf
Said Nursî


* * *
Səs yoxdur