Şualar | Beşinci Şuâ | 521
(509-528)

Ve bindiği merkebi ve himarı ise; ya şimendiferdir ki bir kulağı ve bir başı Cehennem gibi ateş ocağı, diğer kulağı yalancı Cennet gibi güzelce tezyin ve tefriş edilmiş. Düşmanlarını ateşli başına, dostlarını ziyafetli başına gönderir. Veyahut onun eşeği, merkebi; dehşetli bir otomobildir veya tayyaredir veyahut...... (sükût lâzım!)

ON SEKİZİNCİ MES’ELE: Rivâyette var ki: “Ümmetim istikametle gitse, ona bir gün var.” Yâni


âyetinin sırriyle bin sene hâkimane ve mükemmel yaşayacak. Eğer istikamette gitmezse, ona yarım gün var. Yâni ancak beş yüz sene kadar hâkimiyeti ve galibiyeti muhafaza eder.

Allahu a’lem, bu rivâyet kıyametten haber vermek değil, belki İslâmiyetin galibane hâkimiyetinden ve hilafetin saltanatından bahseder ki, ayn-ı hakîkat ve bir mu’cize-i gaybiye olarak aynen öyle çıkmış. Çünkü Hilâfet-i Abbasiye’nin âhirinde, onun ehl-i siyaseti istikameti kaybettiği için, beş yüz sene kadar yaşamış. Fakat ümmetin heyet-i mecmuası ise istikameti kaybetmediğinden Hilafet-i Osmaniye imdada gelip bin üç yüz sene kadar hâkimiyeti devam ettirmiş. Sonra Osmanlı siyasiyyunları dahi istikameti muhafaza edemediğinden, o da ancak (hilâfetle) beş yüz sene yaşayabilmiş. Bu hadîsin mu’cizane ihbarını, Hilafet-i Osmaniye kendi vefatiyle tasdik etmiş. Bu hadîsi başka risâlelerde dahi bahsettiğimizden burada kısa kesiyoruz.

ON DOKUZUNCU MES’ELE: Rivâyetlerde, âhirzamanın alâmetlerinden olan ve Âl-i Beyt-i Nebevî’den Hazret-i Mehdi’nin (Radıyallahü Anh) hakkında ayrı ayrı haberler var. Hatta bir kısım ehl-i ilim ve ehl-i velâyet, eskide onun çıkmasına hükmetmişler.

Allahu a’lem bissavab, bu ayrı ayrı rivâyetlerin bir te’vili şudur ki: Büyük Mehdi’nin çok vazifeleri var. Ve siyâset âleminde, diyânet âleminde, saltanat âleminde, cihad âlemindeki çok dâirelerde icraatları olduğu gibi, herbir asır me’yusiyet vaktinde, kuvve-i ma’nevîyesini teyid edecek bir nevi Mehdi’ye veyahut Mehdi’nin onların imdadına o vakitte gelmek ihtimâline muhtaç olduğundan; rahmet-i İlâhîyye ile her devirde belki her asırda bir nevi Mehdi, Âl-i Beyt’ten çıkmış, ceddinin şeriatını muhafaza ve sünnetini ihyâ etmiş.

Səs yoxdur