Şualar | OnBeşinci Şuâ | 541
(529-621)
Fatiha-i Şerife’nin Bir Muhtasar Hulâsası

[Üçüncü Medrese-i Yûsufiye’de muvakkat pek az bir zamanda tecridden temasa naklimde verilen yalnız birtek dersin ikinci kısmı]

Hapiste Nur şâkirdlerine kısacık bir ders nümûnesidir. O da şudur:

Fatiha-i Şerife denizinden bir katre ve Güneşindeki elvan-ı seb’a yâni ziyâsındaki yedi renginden birtek lem’a beyân etmeyi, namazdaki Fatihâ kalbe emretti. Gerçi “Yirmi Dokuzuncu Mektub”un bir kısmında, husûsan “Na’büdü” “Nun”undaki seyahat-ı hayâliye ve Rumûz-u Semaniye”de ve “İşârât-ül İ’caz Tefsiri”nde ve sâir Nur eczalarında bu kudsî hazinenin çok tatlı ve güzel nüktelerini yazmışız. Fakat o pek şirin hulâsa-i Kur’âniyeden yalnız îmanın rükünlerine ve hüccetlerine işârâtını, gâyet kısa bir muhtasar hulâsasını birinci kısımdaki tarz-ı ifade gibi, kendim namazdaki tefekkürümü yazmasına bir cihette mecbûr oldum.


kelimesini Nur’un iki-üç risâlelerine havale edip ’den başlıyorum.



Birinci Kelime: ’dır. Bundaki hüccet-i îmaniyeye gâyet kısa bir işâret:

Evet, kâinatta medâr-ı hamd ve şükür olan kasdî in’âmlar ve ni’metler, husûsan kan ve fışkı içinden sâfi, temiz, gıdalı sütü âciz yavrulara göndermek ve ihtiyarî ihsanlar ve hediyeler ve merhametli ikramlar ve ziyafetler zemin yüzünü, belki kâinatı doldurmuş.

Səs yoxdur