Tarihçe-i Hayat | Sekizinci Kısım - Isparta Hayatı | 689
(612-740)

Bunların meşguliyeti, sadece îman ve İslâmiyettir. İşte o gizli dîn düşmanlarının taarruzları karşısında Nur Talebeleri Risâle-i Nur’daki tahkiki îman derslerinin verdiği îman kuvvetiyle metin, salâbetli ve mağlûp edilmez bir hizbül-Kur’ân ve fethedilmez bir kal’a halindedirler. Dîn düşmanları tarafından hücumlar oldukça, Nur Talebelerinin Risâle-i Nur’a ve üstadlarına olan sadâkat ve sebat ve faaliyetleri ziyâdeleşir, perçinleşir. Bir talebesi üstadımıza şöyle yazmış :

“Ey benim aziz kahraman üstadım! Muarızlarımız arttıkça kuvvetimiz çoğalıyor.. Rabb-i Rahîmimize hadsiz şükürler olsun.”

Evet; o bir zamanlar ki, karanlıklı, zulümatlı ve eşedd-i zulüm ve istibdâd-ı mutlak devrinde herkes susturulmuş; fakat tek bir kimse susmamış ve susturulamamış. Bu yekta ve nâdir kimse olan Bediüzzamanın talebeleri de mağlûp edilememişlerdir...

Nur talebeleri, evvelâ kendi îmanlarını kurtarmak, bununla beraber dîn kardeşlerinin de îmanlarını kurtarmak için Kur’ân-ı Hakîmin yüksek ve parlak bir tefsiri olan Risâle-i Nur’u okumuşlar ve okutmuşlardır. Îmanlarını kurtarmaya çalıştıkları ve Rıza-yı İlâhî için Kur’âna ve îmana Risâle-i Nur’la hizmet ettikleri sırada ma’rûz kaldıkları hücum ve taarruzlara hiç ehemmiyet vermeyerek o gizli dîn düşmanlarının tasallutlarını, saldırışlarını kendileri için îman ve Kur’ân hesabına bir kamçı ve bir teşvikçi hükmüne geçtiğine kanaat getirmişlerdir. Otuz senelik bu nevi hâdisatın ve bu nevi te’siratın neticeleri, bu Millet-i İslâmiye muvacehesinde meydandadır.

İşte Risâle-i Nur’un yeni ve müştak talebeleri olan kardeşlerimiz! Sizler de böyle bir Üstadın ve böyle bir eserin talebeleri olduğunuzdan sizlerin de bu semerelere ve meyvelere mazhar olup Nurlara daha ziyâde sarılarak, hararet ve iştiyakınız daha fazla ziyâdeleşmiş olarak Nurları sebat ve sadakatle okumak derecesine nail olacağınızdan, hem sizleri ruh u canımızla tebrik ediyoruz hem sizlere binler selâm ve duâlar edip duâlarınızı bekliyoruz.

* * *
Səs yoxdur