Durham Üniversitesinde Said Nursi Konferansı 17 Aralık 2008
Konferans, İngiltere’de bir devlet üniversitesi tarafından Said Nursi üzerine düzenlenen ilk uluslararası akademik toplantı olma özelliğini taşıyor. Sunulan tebliğler İslam’ın ve imanın temel meselelerini ve günümüz insanının yaşadığı çelişki ve çıkmazları kapsaması itibariyle çok dikkat çekiciydi.İngiltere’nin en eski üniversitelerinden Durham Üniversitesi’ne bağlı İslami Bilimler Bölümü tarafından 20-21 Ekim 2008 tarihlerinde “ALLAH, İNSAN VE ÖLÜM: RİSALE-İ NUR PERSPEKTİFİ” konulu Said Nursi Konfernası düzenlendi. Konferansa başta İngiltere olmak üzere, ABD Hollanda, Türkiye, Kanada ve Avustralya’dan 16 akademisyen ve araştırmacı katıldı.
Konferans, İngiltere’de bir devlet üniversitesi tarafından Said Nursi üzerine düzenlenen ilk uluslararası akademik toplantı olma özelliğini taşıyor. Sunulan tebliğler İslam’ın ve imanın temel meselelerini ve günümüz insanının yaşadığı çelişki ve çıkmazları kapsaması itibariyle çok dikkat çekiciydi.
Durham Üniversitesi, laik eğitim sistemine alternatif olarak XI. yy.da inşa edilen Durham Katedrali’nin zaman içinde dönüştürülmesiyle eğitim faaliyetine başlayan bir eğitim kurumu. Durham şehri de Durham Katedrali’nin çevresinde teşekkül etmiş. Bu sebeple Durham’ı gezenler kendilerini her yerde dersliklerin bulunduğu 70-80 bin nüfuslu bir kampüs içerisinde oldukları hissine kapılıyor. Diğer yandan Durham Üniversitesi, akademik başarıları açısından önemli bir mevkiye sahip. Araştırmaları ile İngiltere’nin ilk beş, dünyanın da ilk on üniversitesi içinde yer alıyor.
Bu özelliklere sahip olan Durham Üniversitesi, 20-21 Ekim 2008 tarihlerinde, Risale-i Nur’un da temel konusu olan Allah, insan ve ölüm mevzularında birbirinden güzel tebliğlerin sunulduğu bir konferansa ev sahipliği yaptı. Konferansın açılışını müteakiben tebliğler sunuldu. Her tebliğ için 30 dakika sunum 15 dakikalık tartışma süresi verildi. Konferans programa güzel bir seyirde devam etti ve her tebliğden sonra anlamlı ve tatmin edici soru-cevap bölümü yer aldı.
Tebliğ sahipleri ve konuları hakkında kısa bilgi vermek gerekirse:
Kanada McGill Üniversite’sinden Prof. Dr. Bilal Kuşpınar “Vicdan Unsurunun Allah’ın Varlık ve Birliğinin İspatındaki Yeri: Mesnevi-i Nuriye’nin Kritik Analizi’’ konulu bir tebliğ sundu. Prof. Kuşpınar’ın yumuşak ve rahat bir uslupla sunduğu tebliğ ilgi ve dikkatle izlendi. Katılımcıların soru ve yorumlarıyla konu tartışmaya açıldı. Literatüre ilk defa Bediüzzaman tarafından kazandırılan önemli bir imanî mesele olan “Vicdan” kavramının daha iyi anlaşılması ve nasıl geliştirileceği üzerinde duruldu. Vicdanın Allah’a imanı ispattaki önemi vurgulandı.
Prof. Thomas Michel ise İhlas Risalesi’nin analizini yaptı. Prof. Michel, kendisine mahsus tatlı üslubuyla ihlası “niyet temizliği” olarak tarif etti ve ihlasın nasıl kazanılacağı, nasıl muhafaza edileceği üzerinde durdu. Devamında ihlası kıran manilerden bahsederek ihlasın önemini vurguladı. Said Nursi’nin talebelerine İhlas Risalesi’ni neden en az iki haftada bir okumaları gerektiğine değinen Prof. Michel, toplantıya katılanlara yönelik “İçinizde son iki hafta içinde İhlas Risalesi’ni okumayan var mı?” diye sordu. Akabinde ise bu risaleden bir bölümü salonda bulunanlara dağıtarak hep beraber okudu. En sonunda da şu sözlerle İhlas Risalesi’nin ehemmiyetini nazara verdi:
“Ben İhlas Risalesi’nin sadece Nur talebelerine ve Müslümanlara yönelik olduğunu düşünmüyorum. Bütün insanların kendi niyetlerini temiz tutmak için okumaları gerekir. Özellikle de Hıristiyanların. Ben okuyorum ve niyetimi temiz tutmak için istifade ediyorum. Hatta bu sabah Allah’a dua ettim ve dedim ki: Allah’ım bu tebliği sunarken benim ihlasımı koru. Ta ki; senin rızandan başka maksatlar niyetime girmesin. Başkalarına iyi görünmek ve benim tebliğimin en iyi olduğunu göstermek için değil, sırf senin rızanı kazanmak için iyi bir tebliğ sunmaya muvaffak olmak istiyorum, beni koru Allah’ım.”
Bu konuşma salondaki dinleyicilere duygulu anlar yaşattı.
Kanada Alberta Üniversitesi’nden toplantıya katılan Prof Dr İbrahim Abu Rabi “Risale-i Nur’un Muasır İslami Cereyanlar İçindeki Yeri ve Önemi” üzerinde durdu ve “Said Nursi, davasını hiçbir şeyle değiştirmemiştir. Risale-i Nurlar ise Kuran’ın bu asra bakan önemli bir tefsiridir” diyerek konuşmasını tamamladı.
Konferansın ikinci oturumunda Risale-i Nurları İngilizceye tercüme eden ve bu konuda çok sayıda makalesi kaleme alan Şükran Vahide tarafından sunulan “Emanet-i Kübra ve İnsanın Halife-i Arz Olması” başlıklı tebliğ izleyenlerce büyük bir ilgi ile takip edildi. Bilhassa Hıristiyan ve Yahudi kökenli katılımcılar yorum ve sorularıyla konunun daha da açılmasına katkıda bulundular.
Konferansa Rotterdam İslam Üniversitesinden iştirak eden Prof Dr Ahmet Akgündüz “Kader ve Cüz-i İhtiyari” konulu bir tebliğ sundu. Kendisine mahsus heyecanlı üslubu ve konuya hakimiyeti ile bütün katılımcıları dikkatini çeken Prof. Akgündüz, etkileşimli bir atmosfer oluşturarak kader gibi ağır bir konuyu müzakere etti. Sunum ve soru-cevap kısmının ardından bir İngiliz öğrenci gelerek Prof. Akgündüz’e herkesin duyacağı bir seviyede “Size teşekkür ediyorum. Tebliğinizi dinleyinceye kadar Kader’e inanmıyordum. Fakat şimdi inanıyorum. Bu toplantı, benim hayatımı değiştirdi” diyerek toplantının tesirini paylaştı.
Toplantıya “Maddenin Ötesinde İnsanın Hakiki Mahiyeti” konulu tebliği ile ABD Nevada Üniversitesi’nden katılan Prof. Dr. Yunus Çengel, madde, mana, hayat ve insana nasıl bakılması gerektiği konularını ele aldı. Risalelerden derlediği örneklerle ve etkili bir üslupla anlatan Prof. Çengel, dinleyicilerin bir hayli ilgisini çekti. İmanlı bir fizik öğretmeni gibi, genelde kainata, özelde de insana nasıl bakılması gerektiğine dair açıklamalarda bulundu.
Konferansa genç kuşaktan da katılanlar vardı. Halen Risale-i Nur üzerine Durham Üniversitesi’nde doktora yapan Tuba Nur Yeşilhark, Ömer Kuru, Kerim Balcı ile Avustralya Sydney Üniversitesi’nden Mehmet Özalp ve Afgan asıllı Mashheed Ansari genç katılımcılar arasında yer aldı.