Lemalar | Ondokuzuncu Lema | 139
(139-147)
Ondokuzuncu Lema

İktisad Risâlesi

(İktisad ve kanaate, israf ve tebzîre dâirdir.)


Şu Âyet-i Kerîme, iktisada kat’i emir ve israftan nehy-i sarih sûretinde gâyet mühim bir ders-i hikmet veriyor. Şu mes’elede “Yedi Nükte” var.

BİRİNCİ NÜKTE: Hâlık-ı Rahîm, nev-i beşere verdiği ni’metlerin mukabilinde ŞÜKÜR istiyor. İsraf ise; şükre zıttır, ni’mete karşı hasaretli bir istihfaftır. İktisad ise, ni’mete karşı ticaretli bir ihtiramdır. Evet, iktisad; hem bir şükrü ma’nevî, hem ni’metlerdeki RAHMET-İ İLÂHÎYYE’ye karşı bir hürmet, hem kat’i bir sûrette sebeb-i bereket, hem bedene perhiz gibi bir medâr-ı sıhhat, hem ma’nevî dilencilik zilletinden kurtaracak bir sebeb-i izzet, hem ni’met içindeki lezzeti hissetmesine ve zâhiren lezzetsiz görünen ni’metlerdeki lezzeti tatmasına kuvvetli bir sebebdir. İsraf ise, mezkûr hikmetlere muhâlif olduğundan, vahim neticeleri vardır.

İKİNCİ NÜKTE: Fâtır-ı Hakîm, insanın vücûdunu mükemmel bir saray sûretinde ve muntazam bir şehir misalinde yaratmış. Ağızdaki kuvve-i zâikayı bir kapıcı, âsab ve damarları telefon ve telgraf telleri gibi (Kuvve-i zâika ile, merkez-i vücûddaki mide ile bir medâr-ı muhabereleridir) ki; Ağıza gelen maddeyi o damarlarla haber verir. Bedene, mideye lüzumu yoksa “Yasaktır!” der, dışarı atar. Ba’zan da bedene menfaatı olmamakla beraber zararlı ve acı ise; hemen dışarı atar, yüzüne tükürür.

Səs yoxdur