Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım - İlk Hayatı | 35
(30-149)

− Ben henüz sinn-i bülûğa vâsıl olmadığımdan, muhterem bir müderris kıyafetini kendime yakıştıramıyorum. Ve ben bir çocuk iken, nasıl hoca olabilirim? diyerek teklifini kabul etmemiştir.

Bundan sonra, Şirvandaki biraderinin yanına gitti. Orada büyük kardeşiyle ilk görüşmede aralarında şöylece kısa bir muhavere cereyan etti.

Molla Abdullah:

− Sizden sonra ben Şerh-i Şemsî kitabını bitirdim, siz ne okuyorsunuz?

Bediüzzaman:

− Ben seksen kitab okudum:

Molla Abdullah:

− Ne demek?

Bediüzzaman:

− İkmâl-i nüsah ettim ve sıranıza dahil olmayan birçok kitabları da okudum.

Molla Abdullah:

− Öyle ise seni imtihan edeyim?

Bediüzzaman:

− Hazırım, ne sorarsanız sorunuz!

Molla Abdullah, biraderini imtihan eder. Kifayet-i ilmiyesini takdir ile, sekiz ay evvel talebesi bulunan Molla Said’i kendisine üstad kabul etti ve talebelerinden gizli olarak küçük biraderinden ders almaya başladı. Ve bittabi, daha evvel okuttuğu kardeşini kendisine üstad yaptığını sezdirmiyordu. Nihayet talebeler, Molla Abdullah’ın Molla Said nezdinde ders okuduğunu kapıdan, anahtar deliğinden gizlice görünce taaccüb ederek sormuşlarsa da; Molla Abdullah cevaben:

− Nazar değmemek için, ben ona ders veriyorum, demiş ve talebelerini aldatmıştı.

Səs yoxdur