Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım - İlk Hayatı | 79
(30-149)

— Bitlisliyim.

Rus polisi:

— Bu Tiflis’dir!

Bediüzzaman:

— Bitlis, Tiflis birbirinin kardeşidir.

Rus polisi:

— Ne demek?

Bediüzzaman:

— Asya’da Âlem-i İslâmda üç nur birbiri arkasında inkişafa başlıyor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacakdır. Şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek, ben de gelip burada medresemi yapacağım.

Rus polisi:

— Heyhat!.. Şaşarım senin ümidine?

Bediüzzaman:

— Ben de şaşarım senin aklına! Bu kışın devamına ihtimâl verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır.

Rus polisi:

— İslâm, parça parça olmuş?

Bediüzzaman:

— Tahsile gitmişler. İşte Hindistan, İslâmın müstaid bir veledidir; İngiliz mekteb-i idadisinde çalışıyor. Mısır, İslâmın zeki bir mahdumudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor. Kafkas ve Türkistan, İslâmın iki bahâdır oğullarıdır; Rus mekteb-i harbiyesinde tâlim ediyorlar. İlâ âhir...

Yâhu, şu asilzâde evlâd, şehadetnâmelerini aldıktan sonra, herbiri bir kıt’a başına geçecek, muhteşem âdil pederleri olan İslâmiyetin bayrağını âfâk-ı kemâlâtta temevvüç ettirmekle, kader-i ezelînin nazarında feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyyenin sırrını ilân edecektir.

* * *
Səs yoxdur