Tarihçe-i Hayat | Üçüncü Kısım - Eskişehir Hayatı | 250
(215-280)
CEZA HÂKİMİNE SON MÜDAFAA


Altmış küsûr sahifeden ibaret olan ithamkârane kararnamedeki -on iki sahife- şahsıma âid kısmına karşı müdafaamdır:

Kararnamede aleyhimizde zikredilen maddelere karşı, mahkemenin zabtına geçen müdafaatımda kat’i cevabları vardır. Bu kararname nâmındaki asılsız ve vehimli ithamnameye karşı, on dokuz sahifeden ibaret itiraznamemi ve yirmi dokuz sahifeden ibaret son müdafaatımı ibraz ediyorum. Bu iki müdafaa, sorgu Hâkimlerinin kararnamelerinin bütün muaheze noktalarını ve esas ithamlarını kat’i bir sûrette reddile çürütüyor, asılsız olduğunu gösteriyor. Yalnız burada, bu kararnamenin istinad ettiği ve itham edenlerin nereden aldandıklarını, bu asılsız muahezeyi nereden iktibas ettiklerini gösterir “Beş Umde” olarak söyliyeceğim.

Birincisi: Risâle-i Nur’un, yüz yirmi parçasından iki-üç-dört parçasında on beş fıkrayı bahâne tutup, beni ve Risâle-i Nur’u hükümetin prensiplerine muhalif ve rejimine karşı muarız ve emniyet-i dahiliyeyi ihlâle teşebbüs ithamı ile gâyet asılsız bir dâvaya elcevap:

Ben de derim: Acaba umum Avrupanın mâl-ı müşterekesi olan medeniyet ve yalnız bu zaman ilcaatına binâen Hükümet-i Cumhuriyenin o medeniyetin bir kısım kanunlarını kabul etmesiyle, o medeniyetin menfaatli değil, belki kusurlu kısmına, hakâik-i Kur’âniye hesabına olan müdafaat-ı ilmiyeme hangi sûretle “Hükümetin prensibine ve hükümetin rejimine muhalif” ve “Hükümetin inkılâbı aleyhine hareket” nâmı veriliyor? Acaba bu Hükümet-i Cumhuriye, Avrupa medeniyetinin kusurlu kısmının dâva vekilliğine tenezzül eder mi? O kusurlu medeniyetin İslâmiyete muhalif kanunları, eski zamandanberi hükümetin hedefi midir?

Səs yoxdur