Tarihçe-i Hayat | Üçüncü Kısım - Eskişehir Hayatı | 268
(215-280)

İşte başıma gelen bu iki hâdiseye karşı, aynen iki sene evvel, o me’murun bana karşı muamelesine gösterdiğim sabır ve tahammülü gösterdim. İnşâallah devam da ettireceğim. Şöyle de düşünüyorum ve diyorum ki : Eğer ehl-i dünya tarafından başıma gelen şu eziyet, şu sıkıntı, şu tazyik, ayıplı ve kusurlu nefsim için ise, helâl ediyorum. Benim nefsim belki bununla ıslâh-ı hâl eder; hem ona keffaretüzzünûb olur. Dünya misafirhânesinin safâsını çok gördüm; azıcık cefasını görsem, yine şükrederim. Eğer îmana ve Kur’âna hizmetkârlığım cihetiyle ehl-i dünya beni tazyik ediyorsa, onun müdafaası bana âid değil; onu, Aziz-i Cebbâra havale ediyorum. Eğer asılsız ve riyaya sebeb ve ihlâsı kıracak bir şöhret-i kâzibeyi kırmak için teveccüh-ü âmmeyi hakkımda bozmak murad ise, onlara rahmet. Çünkü teveccüh-ü âmmeye mazhar olmak ve halkların nazarında şöhret kazanmak, benim gibi adamlara zarardır zannederim. Benim ile temas edenler beni bilirler ki, şahsıma karşı hürmet istemiyorum, belki nefret ediyorum. Hatta kıymetdar mühim bir dostumu, fazla hürmeti için belki elli def’a tekdir etmişim. Eğer beni çürütmek ve efkâr-ı âmmeden düşürtmek, ıskat ettirmekten muradları; tercümanlık ettiğim hakâik-ı îmaniye ve Kur’âniyeye âid ise, beyhûdedir. Zîra Kur’ân yıldızlarına perde çekilmez. “Gözünü kapayan, yalnız kendi görmez, başkasına gece yapamaz.”

DÖRDÜNCÜ NOKTA

Evhamlı bir kaç suâlin cevabıdır:

Birincisi: Ehl-i dünya bana der : Ne ile yaşıyorsun? Çalışmadan nasıl geçiniyorsun? Memleketimizde tenbelce oturanları ve başkasının sa’yi ile geçinenleri istemiyoruz!..

Elcevap: Ben iktisad ve bereketle yaşıyorum. Rezzâkımdan başka kimsenin minnetini almıyorum ve almamağa da karar vermişim. Evet günde yüz para, belki kırk para ile yaşıyan bir adam, başkasının minnetini almaz. Şu mes’elenin îzahını hiç arzu etmiyordum. Belki bir gururu ve bir enaniyeti ihsas eder fikriyle beyân etmek, bana pek nâhoştur.

Səs yoxdur