Tarihçe-i Hayat | Dördüncü Kısım - Kastamonu Hayatı | 380
(281-398)
Münâcât


Yâ İlâhî ve yâ Rabbî! Ben îmanın gözüyle ve Kur’ân’ın tâlimiyle ve nuriyle ve Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın dersiyle ve ism-i Hakîmin göstermesiyle görüyorum ki: Semâvatta hiçbir deveran ve hareket yoktur ki; böyle intizamiyle senin mevcûdiyetine işâret ve delâlet etmesin. Ve hiçbir ecrâm-ı semaviye yoktur ki; sükûtiyle gürültüsüz vazîfe görerek direksiz durmalariyle, senin rubûbiyyetine ve vahdetine şehâdeti ve işâreti olmasın. Ve hiçbir yıldız yoktur ki; mevzun hilkatiyle, muntazam vaziyetiyle ve nurânî tebessümüyle ve bütün yıldızlara mümâselet ve müşabehet sikkesiyle senin haşmet-i ulûhiyyetine ve vahdâniyyetine işâret ve şehâdette bulunmasın. Ve on iki seyyareden hiçbir seyyare yıldız yoktur ki; hikmetli hareketiyle ve itaatli müsahhariyetiyle ve intizamlı vazîfesiyle ve ehemmiyetli peykleriyle senin Vücûb-u vücûduna şehâdet ve saltanat-ı ulûhiyyetine işâret etmesin!...

Səs yoxdur