Tarihçe-i Hayat | Beşinci Kısım - Denizli Hayatı | 400
(399-452)

Onun mesleğinde cem’iyyetçilik ve tarikatçılık mevcûd değildir. Eserleri ilmî ve îmanîdir, Kur’ânın bir tefsiridir.” diye rapor veriliyor. Mahkemeye verilişindeki ittihamlar, delilsiz ve isbatsız olduğu için, bir takım uydurma bahâne ve tertiblerden ibâret olduğu anlaşılıyor. Neticede, Bediüzzaman büyük bir müdafaa yapıyor. Nihayet, mahkeme ittifakla 16/6/944 tarih ve 199/136 sayılı beraat kararını veriyor. Yüz otuz parça Risâle-i Nur Külliyatının hepsine serbestiyet verip sâhiblerine tamamen iade ediyor. Beraat kararını, Temyiz Birinci Ceza Dâiresi, 30/12/1944 tarihli ilâmla ittifakla tasdik edip, Risâle-i Nur dâvâsının hakkaniyeti kaziyye-i muhkeme halini alıyor.


Bediüzzaman Said Nursî ve talebelerinden bir kısmı, hapisde dokuz ay kaldıktan sonra beraat kararı üzerine tahliye ediliyor. Fakat Said Nursî Hazretlerini, hapishânede zehirliyorlar, ölüm tehlikesi geçiriyor! Cenâb-ı Hakkın inâyetiyle kurtuluyorsa da, tarihte hiçbir kimseye yapılmayan zulüm, işkence ve ihânetlere ma’rûz bırakılıyor. Bediüzzaman, gizli dinsiz münafıkların tahrikatiyle girdiği bütün mahkemelerde olduğu gibi, bu idam plâniyle verildiği mahkemede de hak ve hakîkatı, pervasızca ve ölümü hiçe sayarak haykırıyor.

Üstad Bediüzzaman, Denizli hapsinde “Meyve Risâlesi”ni te’lif etmiştir. Bu risâle, bilâhare Asa-yı Mûsa mecmûasının başında neşredilmiştir. Meyve Risâlesini, iki Cuma gününde te’lif etmiştir. Hapishânede bulunan bütün Nur Talebeleri ve diğer mahpuslar, Meyve Risâlesini yazmışlar, o risâlenin hakîkatlariyle iştigal etmişlerdir. Hapishâneye kâğıt sokulmuyordu. O eser, gizlice yazılmıştır. Hatta kibrit kutusuna yazmışlar ve bu gibi şartlar altında çalışmışlardır! (Hâşiye).

* * *

Hâşiye: “On Mes’ele” den ibâret olan çok ehemmiyetli “Meyve Risâlesi”nden nümûne olmak üzere Altıncı ve Yedinci Mes’eleler, Denizli Hayatının sonuna dercedilmiştir, müracaat edilsin.

Səs yoxdur