Tarihçe-i Hayat | Beşinci Kısım - Denizli Hayatı | 413
(399-452)

Size evvelce arzettiğim gibi Eskişehir Mahkemesine, 163. madde ile beni mahkûm etmek istedikleri zaman demiştim: Hükümet-i Cumhuriyenin iki yüz meb’usu içinde aynı rakam 163 meb’usun imzalariyle Van’daki Dâr-ül-Fünûnuma (medreseme) yüz elli bin banknot tahsisat kabul etmeleri ve onun ile hükümet-i Cumhuriyenin bana karşı teveccühü, bu 163. maddeyi hakkımda hükümden iskat ediyor, dediğim halde, o ehl-i vukuf, “163 meb’us Said aleyhinde tâkibat yapmışlar” diye tahrif etmiş. İşte makam-ı iddia da, bu ehl-i vukufun böyle bütün bütün asılsız ittihamlarına binâen bizi mes’ul tutuyor. Halbuki, meclisinizin karariyle, en yüksek hey’et-i ilmiye ve fenniyenin tetkikine ve tahkikine havale edilen Risâle-i Nur’un bütün eczaları tetkikten sonra, bil’ittifak, hakkımızda: “Said’in ve Risâle-i Nur Şâkirtlerinin yazılarında; dîni, mukaddesatı âlet edip, devletin emniyetini ihlâle teşvik veya bir cem’iyyet kurmak ve hükümete karşı bir su-i maksadı bulunmak kasdında olduğunu gösterir bir sarahat ve emâre olmadığını ve Said’in Şâkirtleri, muhaberelerinde hükümete karşı kötü bir kasd beslemek, bir cem’iyyet kurmak veya tarikat gütmek fikriyle hareket etmedikleri anlaşılmaktadır” diye müttefikan karar vermişler.

Hem ehl-i vukuf, “Said Nursî’nin yüzde doksan risâlesi; hem samimî, hem hasbî, hem ilim ve hakîkat ve din esaslarından hiçbir cihetle ayrılmamışlar; bunlarda, dîni âlet etmek veya cem’iyyet teşkil etmeye, emniyeti ihlâl hareketinin bulunmadığı sarihtir. Şâkirtlerin birbiriyle ve Said Nursî’yle muhabere mektubları da bu nevidendirler. Beş-on mahrem ve şekvâlı ve gayr-i ilmî olan risâlelerden başka bütün risâleleri herbiri bir âyetin tefsiri ve bir Hadîs-i Şerîfin hakîkatı nâmına yazılmışlardır. Din, îman, Allah, Peygamber, Âhiret akidelerini ve ibarelerini açıkça anlatmak için temsiller ile yazılmış ve ilmî görüşleri ve ihtiyarlara ve gençlere ahlâkî öğütler ve hayat tecrübesinden alınmış ibretli vak’alar ve faideli menkıbeleri ihtiva eden mevcûdun yüzde doksanını teşkil eden risâlelerdir. Hükümete ve idareye ve âsâyişe ilişecek ciheti yoktur.” diye müttefikan karar vermişler.

Səs yoxdur