Tarihçe-i Hayat | Yedinci Kısım - Afyon Hayatı | 564
(541-611)

Altıncısı: Benim ehemmiyetsiz şahsımın kusurlarıyla beni çürütmek ve ihânetlerle nazar-ı âmmeden düşürmek Risâle-i Nur’a zarar vermez; belki bir cihette kuvvet verir. Çünkü, benim bir fâni dilime bedel, Risâle-i Nur’un yüz bin nüshalarının bâkî dilleri susmaz, konuşur. Ve hâlis talebeleri binler kuvvetli lîsanlarla, o kudsî ve küllî vazife-i Nuriyeyi şimdiye kadar olduğu gibi kıyamete kadar devam ettirecekler.

Yedincisi: Sabık mahkemelerde dâva ettiğim ve hüccetlerini gösterdiğimiz gibi; bizim gizli düşmanlarımız ve hükümeti iğfal ve bir kısım erkânını evhamlandıran ve adliyeleri aleyhimize sevk eden resmî ve gayr-i resmî muarızlarımız; ya gâyet fenâ bir sûrette aldanmış veya aldatılmış, veya anarşilik hesabına gâyet gaddar bir ihtilâlcidir; veya İslâmiyet ve hakîkat-ı Kur’ân’a karşı mürtedane mücadele eden bir dessas zındıktır ki; bize hücum etmek için, istibdâd-ı mutlaka cumhuriyet nâmını vermekle; irtidâd-ı mutlakı rejim altına almakla; sefahet-i mutlakaya medeniyet nâmını takmakla; cebr-i keyfî-i küfrîye kanun nâmını vermekle; hem bizi perîşan, hem hükümeti iğfal, hem adliyeyi bizimle ma’nasız meşgul eylediler. Onları, Kahhar-ı Zülcelâl’in kahrına havale edip, kendimizi onların şerrinden muhafaza için


kal’asına iltica ederiz.

Sekizincisi: Geçen sene Ruslar, çoklukla hacıları hacca gönderip, onlarla propaganda yapıp, “Ruslar başka milletlerden ziyâde Kur’an’a hürmetkâr” diye, Âlem-i İslâmı, din noktasında bu vatandaki dindar millet aleyhine çevirmeğe çalıştığı aynı zamanda Risâle-i Nur’un büyük mecmûaları; hem Mekke-i Mükerreme’de, hem Medine-i Münevvere’de, hem Şam-ı Şerif’de, hem Mısır’da, hem Haleb’de âlimlerin takdirleri altında kısmen intişariyle o komünist propagandasını kırdığı gibi Âlem-i İslâma gösterdi ki; Türk Milleti ve kardeşleri, eskisi gibi dînine ve Kur’ân’ına sâhiptir ve sâir ehl-i İslâm’ın dindar büyük bir kardeşi ve Kur’ân hizmetinde kahraman kumandanıdır, diye o ehemmiyetli kudsî merkezlerde o Nur Mecmûaları bu hakîkatı gösterdiler. Acaba, Nur’un bu kıymetdar hizmet-i milliyesi, bu tarz işkencelerle mukabele görse zemini hiddete getirmez mi?

Dokuzuncusu: Denizli müdafaatında îzahı ve isbatı bulunan bir mes’elenin kısacık bir hulâsasıdır.

Səs yoxdur