Tarihçe-i Hayat | Yedinci Kısım - Afyon Hayatı | 594
(541-611)

Rabian: Gizli münâfıklar, her nasılsa ba’zı resmî me’murları aldatıp, “Said ile görüşen, dost ve Nurcu olur. Kimse temas etmesin.” diye onları evhamlandırmışlar. Hatta, hey’et-i idare ve gardiyanlar dahi benden kaçıyorlar. Ben de memnun oluyorum ve bu hale şükrediyorum. Sizlerle, sûreten görüşmediğimden zararı yok. Çünkü bir hânede maddeten ve ma’nen ve ruhen ve kalben ve vazîfeten ve fikren ve muaveneten dâima beraberiz. Ma’nevî görüşüyoruz, yeter.

SAİD NURSÎ


* * *


Aziz Sıddık Kardeşlerim Ve Hizmet-i Kur’âniye Ve Îmaniyede Fedakâr Ve Metin Arkadaşlarım,

Birkaç gündür sizin ile kalemle konuşmadığımdan sıkılmayınız. Şimdi iki noktayı beyân etmek kalbe geldi.

Birincisi:


sırriyle, teslim ve tevekkülden sonra teselli hissettim. Şöyleki:

Bizi, husûsen Çalışkanları tahliye etmeyip ve tefrik etmiyerek te’hir etmelerinde, İnşâallah maddî bir zarara mukabil ma’nevî yüz menfaat ve kazanç olacak. Meselâ: Ankara’nın altı makamatına gönderilen ilmî ve îmanî ve pek kuvvetli müdafaat şimdi yirmi gündür onların nazarlarındadır. Hem onun kıymetdar hakîkatları, hem alâkadarların merakla nazar-ı dikkatlerini celbeden mes’elemizin safahatı, o makamatı elbette lâkayd bırakmazlar. Her halde, eğer o hakîkatlara mağlûb olmasa idiler, şimdiye kadar bize tecavüz ve şiddetli iş’ar ve emirler olacaktı. Eğer olsaydı, hakkımızda habbeyi kubbe yapanlardan tereşşuhatı hissedilecekti. Demek hakîkat galebe etmiş, olsa olsa tedafüî bir vaziyetle bize hafif bir ilişmek olur. Ben kendi hesabıma, o netice için, şimdiye kadar maddî zarar ve sıkıntılarımın yüz derece fevkinde ma’nevî kazancım var. Sizden her bir kardeşimizi, benden ziyâde hissedar biliyorum. Demek, tahliyemizin te’hiri hayırlıdır. Hem, Çalışkanlardan üç kardeş, pek çok Nur Şâkirdlerini buraya gelmekten kurtardıkları gibi, haklarında edilen iftiralar vasıtasiyle dahi, Risâle-i Nurun bir cihetde, şimdiki mahkemenin nazarından kurtulmasına bir vesîle oldular.

Səs yoxdur