Tarihçe-i Hayat | Sekizinci Kısım - Isparta Hayatı | 625
(612-740)

Risâle-i Nur’un şahs-ı ma’nevîsi, hakîki vâris olmanın esasını yaşamış ve yaşıyor. Onun karşısına çıkan körler ve sağırlar ve hissiz gafiller küçüleceklerdir. Böyle muazzam bir olgunluğa sâhib olan Risâle-i Nur, elbette bütün feylesofları, dünya ilim ve hak erbabını çağıracak ve her akl-ı selim ve kalb-i kerim olan mübârek insanları talebesi yapacak. Bu da inşâallah uzakta değil, yakında tahakkuk edecektir. Dünya, ekseri feylesofların ve âlimlerin dediği gibi, yepyeni bir oluşun eşiğindedir. Dünya, nurunu arıyor. Hakîkat şairi Mehmet Âkif:


O nuru gönder İlâhî asırlar oldu yeter!

Bunaldı milletin âfakı bir sabah ister.

diye, işte bu nura işâret ettiği, bugün bizce bir hakîkattır.


Aziz Kardeşlerimiz,

Risâle-i Nur’a lâyık olacak şekilde çalışmamız için bize de duâ ediniz ki, Ankara muhiti, bizi içine alıp eritmesin. Nur, her ne kadar karanlığı gideriyorsa da, yine onu görecek göz, anlayacak kafa lâzım. Böyle bir muhitte, gözlerimize perde inmesin. Biz biçârelere duâ ediniz. Allah hepimizi Risâle-i Nur’a sarılmakla aziz dîn-i mübinimize hizmet edenlerden eylesin; Âmin...

Bir kardeşimiz dedi ki: Bugün, sabah namazından sonra şu mısralar mülhem oldu, kardeşlerimize bildirelim.

Dinim İslâm, kitabım Kur’ân, îmanım hakdır.

Bu uğurda can vermek, ebedî yaşamaktır.

Sizleri Çok Seven
Ankara Üniversitesi Nur Talebeleri


* * *
Səs yoxdur