Geldi dayandı Şehri Ramazan,
Arkasına bakmadan kaçtı hezeyan,
Nur doldu yer gök tüm aşiyan,
Kayboldu nefis ile sayısız şeytan,
Bak rızkın nazil olurken gökten,
Sen dua et şükrünü yap yürekten,
Korkma sonra ne azaptan ne de ölmekten,
Zihayat var, bakarsan doğru mercekten,
Ne zenginler var açlık nedir bilmezler,
Ayine-i Ahmediye’ye bakıp kendilerini görmezler,
Eğer nefsine açlık mecbur olmasa,
Şefkat vasıtasıyla, kimseye bir iyilik edemezler,
Fırsat varken nefsini terbiye eyle,
Oyalanma lüzumsuz, faydasız şeyle,
Şükrün anahtarını al iman eliyle,
Nimet-i İlahiyeyi hayvan gibi yutmadan gafleti terk eyle,
Sandın ki polattan bir vücudun var,
Layemutane saldırma dünyaya, unutma! Ölüm de var,
Bilmezsen hesap var azap var,
O sonsuz alemler sana gelir dar,
Kemal-i şefkatle terbiye etme kendini,
Sakın unutma! seni damladan yaratan Rabbini,
Şükrü manevi eliyle çal Rahmet Kapısını,
Tanı Hakkın mucizelerini zatını,
Bak Ramazan da Nüzul-i Kur’an,
Öyleyse sen de ol Hadim-i Kur’an,
Sende çalış çabala Hıfz-ı Kur’an,
Hiç düşünmeden başla İttiba-ı Kur’an,
Gel kaçırma bu kıymetli ticaret ayını,
Bire bin kat, doldur akarken, tayını,
Ah vah deme, oh de şükret, bul yeniden Rezzak’ını,
Yazdırmadan defterine, silinmez helâkını,
İstersen sabırsızlığın ilacını,
Terk etme sıkı tut Ramazan orucunu,
Ta’til-i eşgal ettir nefsini bu muvakkat ayda,
Sair cihazat-ı insaniyeye bulursun fayda,
Nefsin firavunane, kendi, rububiyet ister,
Ne kadar azablar verilse, yinede ister,
Görmez aczini, vursanda, kılıçtan neşter
Tut orucunu, ona, za’fını ve Hâlıkını göster,
20,21-08-2009