Şu ağaçlar, işaret ettiği yere gidiyorlar. Nerede istese su çıkarıyor. Hattâ parmağını da bir âb-ı kevser memesi gibi yapar; ondan âb-ı hayat içiriyor. Bak, şu sarayın kubbe-i âlîsinde mühim lâmba, (Hâşiye-21) onun işaretiyle, bir iken ikileşiyor. Demek, bu memleket bütün mevcûdâtıyla Onun memuriyetini tanıyor. Onu “gaybî bir zât-ı mu’ciz-nümânın en has ve doğru bir tercümanıdır, bir dellâl-ı saltanatı ve tılsımının keşşâfı ve evâmirinin tebliğine emin bir elçisi” olduğunu biliyor gibi, Onu dinleyip itaat ediyorlar. İşte bu Zâtın her söylediği sözü, etrafındaki bütün aklı başında olanlar: “Evet, evet doğrudur” derler, tasdik ederler. Belki şu memlekette dağlar, ağaçlar, bütün memleketleri ışıklandıran büyük nur lâmbası, (Hâşiye-22) O Zâtın işaret ve emirlerine baş eğmesiyle: “Evet, evet, her dediğin doğrudur” derler.
es selamün aleyküm risale i nur ilim deryası ve iman mücadelesinin tercümanı dır CENABI hak hepimize anlamayı ve anlatmayı nasip etsin..........
kardeşlerim hatim bölümünden birşeyler almanızı tavsiye ederim...dua
sitenizi çok önceden duydum ama henüz üye olma fırsatı yakaladım.. hizmetiniz göklerde gezsin..
YOK MU BENİ ADAM EDECWEK DİYORDUM sizler imdadıma yetiştiniz ALLAH SİZLER VE RİSALE-İ NUR ŞAKİRDLERİNDEN RAZI OLSUN,HEPİMİZİ İSLAH EYLESİN