Ene ve Zerre Risalesi | Otuzuncu Söz | 39
(5-54)

her sene mu’cizat-ı kudretinden taze birer cesed giydirmek ve her birtek kitabdan ayrı ayrı bin muhtelif kitabı, hikmetiyle istinsah etmek ve birtek hakikatı başka başka surette göstermek ve kâinatların ve âlemlerin ve mevcudatların, taife taife arkasından gelmelerine yer vermek ve zemin hazırlamak için Fâtır-ı Zülcelal kudretiyle zerratı tahrik ve tavzif etmiştir.

İkincisi: Mâlikül Mülkü Zülcelal; şu dünyayı, bahusus rûy-i zemin tarlasını bir mülk suretinde yaratmıştır. Yani neşvünemaya, taze taze mahsulât vermeğe kabil bir surette müheyya etmiştir. Tâ ki, nihayetsiz mu’cizat-ı kudretini orada ekip biçsin. İşte şu zemin yüzündeki tarlasında, zerratı hikmetle tahrik ederek, intizam dairesinde tavzif edip, her asırda, her fasılda, her ayda, belki her günde belki her saatte mu’cizat-ı kudretinden yeni yeni birer kâinat gösterir, yeryüzü avlusuna başka başka mahsulât verdirir. Nihayetsiz hazine-i rahmetinin hedayasını, nihayetsiz kudretinin mu’cizatının nümunelerini harekât-ı zerrat ile izhar eder.

Üçüncüsü: Nihayetsiz tecelliyat-ı esma-i İlahiyenin nakışlarını göstermekle,

Ses Yok