Miftahul İman | Mukaddeme | 60
(5-99)

beş mu’cize-i gaybiyeyi gösteren büyük âyetin nuruyla üçüncü kısmını yazmaya -şimdi beyanına iznim olmayan üç sebeb için- mecbur oldum. Tafsilâtını, izahatını, senedli hüccetlerini risalet-i Muhammediyeye dair Zülfikar Mu’cizat-ı Ahmediye ve Arabî Hizb-i Nurî’ye havale edip yalnız gayet muhtasar, kısacık üç işaret ile Arabî Hizb-i Nurî’nin hülâsasının bir hülâsası ve tesbihatta tekrar ettiğim kelime-i tevhid ile daimî virdim bir tefekkür-ü Arabî olarak burada yazılan risaleciğinin "Muhammedürresulullah" şehadetine dair parçanın bir nevi tercümesi, İkinci ve Üçüncü İşaret’te yazılacak.

Birinci İşaret: Bu kâinat sahibinin tezahür-ü rububiyetine ve sermedî uluhiyetine ve nihayetsiz ihsanatına küllî bir ubudiyet ve tanıttırmakla mukabele eden Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, bu kâinatta güneş lüzumu gibi elzemdir ki; nev’-i beşerin üstad-ı ekberi ve büyük peygamberi ve Fahr-i Âlem ve

لَوْلاَكَ لَوْلاَكَ لَمَا خَلَقْتُ اْلاَفْلاَكَ

 hitabına mazhar ve hakikat-ı Muhammediye (A.S.M.) hem sebeb-i hilkat-i âlem, hem neticesi ve en mükemmel meyvesi olduğu gibi, bu kâinatın hakikî kemalâtı ve sermedî Cemil-i Zülcelal’in bâki âyineleri

Ses Yok