Ayetül Kübra | Ayetül Kübra | 213
(5-219)

Tabiatın madde ve zerreler çukurundan çıkamayan kör ve sersem ve serseri kimseleri de ancak Risale-i Nur’un "Tabiat", "Zerre ve Maddeler" adlı risalelerinin güçlü ve kuvvetli, uzun ve mevzun, nurlu ve şuurlu elleri çıkarabilir. İhtiyarların ölüm korkusunun ateşini, evham ve acılarını gidermeye ise, bu namdaki risalenin teselli ve imdadı, macun ve tiryakı, feyiz ve nuru kâfi geldiği gibi; berzah ve berzahın elemnâk ve sûznâk ateş ve azabına karşı da, "İ’caz-ı Kur’an" ve "Mu’cizat-ı Ahmediye" ve "İman-ı Âhiret" adlı âb-ı hayat dolu risaleler birer havz-ı kebirdirler.Yeryüzündeki bütün şirkin ateşini "Âyet-ül Kübra = Asâ-yı Musa" adlı mübarek eserin nur-u azîmi, söndürmeye kâfi geldiği gibi, bugün dünya ufuklarını saran ve şimdi de İslâm Dünyasını tehdide başlayan o kara dumanlı kızıl aleve karşı, bu Nur’un şişip kabarmakta olduğunu görüyor ve o müdhiş kızılların fitnesini ve yangınını söndüreceğine candan inanıyoruz.

Hasılı: Risale-i Nur’un mütalaası ve feyz-i manevî-i daimîsi, nefs-i emmarenin ateşini söndürmeye,



Ses Yok