İman Hakikatlari | Onüçüncü Lema | 46
(39-89)

DÖRDÜNCÜ İŞARET: Adem şerr-i mahz ve vücud hayr-ı mahz olduğunu, ehl-i tahkik ve ashab-ı keşf ittifak etmişler. Evet ekseriyet-i mutlaka ile hayır ve mehasin ve kemalât, vücuda istinad eder ve ona raci’ olur. Sureten menfî ve ademî de olsa, esası sübutîdir ve vücudîdir. Dalalet ve şerr ve musibetler ve masiyetler ve belalar gibi bütün çirkinliklerin esası, mayesi; ademdir, nefiydir. Onlardaki fenalık ve çirkinlik, ademden geliyor. Çendan suret-i zahirîde müsbet ve vücudî de görünseler, esası ademdir, nefiydir. Hem bilmüşahede sabittir ki: Bina gibi bir şeyin vücudu, bütün eczasının mevcudiyetiyle takarrur eder. Halbuki onun harabiyeti ve ademi ve in’idamı, bir rüknün ademiyle hasıl olur. Hem vücud, her halde mevcud bir illet ister. Muhakkak bir sebebe istinad eder. Adem ise, ademî şeylere istinad edebilir. Ademî birşey, madum birşeye illet olur.

İşte bu iki kaideye binaendir ki: Şeytan-ı

Ses Yok