Hutbe-i Şamiye | Hutbei Şamiye | 136
(4-160)

aklı istintak; solunda vicdanı istişhad; önünde hayır, hedefinde saadet-i dareyn, nokta-i istinadı vahy-i mahzdır, Vehmin ne haddi var, girebilsin!

Vicdanın anasır-ı erbaası ve ruhun dört havassı olan irade, zihin, his, latife-i Rabbaniye, herbirinin bir gayat-ül gayatı var: İradenin ibadetullahtır. Zihnin marifetullahtır. Hissin muhabbetullahtır. Latifenin müşahedetullahtır. Takva denilen ibadet-i kâmile, dördünü tazammun eder. Şeriat şunları hem tenmiye, hem tehzib, hem bu gayat-ül gayata sevkeder.

Eğer icaddaki vasıta hakikî olsaydı ve hakikî tesir verilseydi; hem bir şuur-u küllî verilmek lâzım idi, hem de bizzarure eserde ittikan-ı kemal-i san’at muhtelif olacaktı. Halbuki en âdiden en âlîye, en küçükten en büyüğe ittikan; derece-i kemalde, mahiyetin kameti nisbetindedir. Demek Müessir-i Hakikî’den bazı karîb, bazı baîd, kısmen vasıtasız, kısmen vasıta ile, kısmen vesait

Ses Yok