Divan-i Harbi Örfi | Divanı Harbi Örfi | 21
(3-81)

Yüzde bir nisbetinde siyasete mütealliktir; onu da ulülemirler düşünsünler.

Şimdi maksadımız, o silsile-i nûrânîyi ihtizaza getirmekle, herkesi bir şevk u hâhiş-i vicdaniye ile tarîk-i terakkide kâ’be-i kemalâta sevketmektir. Zira i’lâ-i Kelimetullahın bu zamanda bir büyük sebebi, maddeten terakki etmektir.

İşte ben bu ittihadın efradındanım. Ve bu ittihadın tezahürüne teşebbüs edenlerdenim. Yoksa sebeb-i iftirak olan fırkalardan, partilerden değilim.

Elhâsıl: Sultan Selim’e bîat etmişim. Onun ittihad-ı İslâmdaki fikrini kabul ettim. Zira o vilâyat-ı şarkıyeyi ikaz etti. Onlar da ona bîat ettiler. Şimdiki şarklılar, o zamanki şarklılardır. Bu mes’elede seleflerim, Şeyh Cemaleddîn-i Efganî, allâmelerden Mısır müftüsü merhum Muhammed Abdüh, müfrit âlimlerden Ali Suâvi, Hoca Tahsin ve ittihâd-ı İslâmı hedef tutan Namık Kemâl ve Sultan Selim’dir ki, demiş:

İhtilaf u tefrika endişesi Kûşe-i kabrimde hattâ bîkarar eyler beni.

Ses Yok