“Rasyonalizm, yâni akliye kelimesinin müfadını, o tarihî ehemmiyetini tevsi’ edebilirsek Müslümanlığın aklî bir din olduğunu söyleyebiliriz. Akıl ve mantık mısdakiyle akaid-i diniyeyi muhakeme eden mekteb, rasyonalizm kelimesinin İslâmiyete tamamiyle mutabık olduğunu fehmeder.”
Profesör Edward Monte,
“Hıristiyanlığın intişârı ve hasmı
olan Müslümanlar” eserinden
“Kur’ân, bütün kuva-yı beşeriyenin tılsımını çözmekten âciz kaldığı muazzam bir sırdır. İslâmiyet, canları, malları koruyan, hâkimiyeti altında yaşayan dinlere şayan-ı hayret müsamaha gösteren bir dindir.”
(Kont Hanri de Katsri’nin “İslâmiyet” ünvanlı eserinden)
“Dünyada Kur’âna benzer bir kitab yoktur ve bu kitab hakîkaten muhayyir-ül ukûldür.
Mister Marmadüke Picktahall’ın
Londra’da “İslâmiyet ve Asrîlik”
hakkında irad ettiği nutuktan
“İslâm dinini kabul edenlerin adedi az zamanda üç yüz milyona varmış ve bu Müslümanlar, atlarının nallariyle Roma İmparatorluğu’nu çiğnedikten sonra, mızraklarının ucu ile dalâleti kökünden istisal etmişler, nihayet şark ve garbın muazzam devletleri onların karşısında titremişti.”
Fransız filozoflarından
Alexy Levazaune’un nutuklarından