Haşir Risalesi | Haşir Risalesi | 27
(5-27)
değil! İllâ ki, bütün bu gördüğümüz her şeyi inkâr edesin...
Şimdi ey arkadaş!. Söz senindir, söyle. Ne diyorsan de!
Ben ne diyeceğim, daha buna karşı bir şey denebilir mi? Gündüz ortasında gümeş karşı söz söylenir mi? Yalnız derim ki: Elhamdülillah, yüzbin defa şükür olsun ki; vehim ve heva tahakkümünden, nefis ve heves esaretinden kurtulup, daimî hapis ve zindandan halâs oldum ve inandım ki: Bu karmakarışık, kararsız misafirhanelerden başka ve kurb-u şahanede bir diyar-ı saadet vardır; biz de ona namzediz...
İşte haşir ve âhiretten kinaye ve ibaret olan şu hikâye-i temsiliye burada tamam oldu. Şimdi tevfik-ı İlahî ile hakikat-ı ulyaya geçeceğiz. Geçmiş "Oniki Suret"e mukabil "Oniki mütesanid Hakikat" ile bir "Mukaddime" beyan edeceğiz.
Ses Yok