Asa-yı Musa | İkinci Mes'elenin Hülâsası | 14
(13-14)

Bir kısmın asıldıklarını müşahede ediyoruz. Bir kısmı da, darağaçlarını basamak yapıp o duvarın arkasındaki piyango dâiresine girdiklerini; orada büyük ve ciddî me’murların kat’i haberleri ile görür gibi bildiğimiz bir sırada, bu hapishânemize iki hey’et girdi. Bir kafile ellerinde çalgılar, şarablar, zâhirde gâyet tatlı helvalar, baklavalar var. Bizlere yedirmeğe çalıştılar. Fakat o tatlılar zehirlidir, insî şeytanlar içine zehir atmışlar.İkinci cemâat ve hey’et, ellerinde terbiyenâmeler ve helâl yemekler ve mübârek şerbetler var. Bize hediye veriyorlar ve bil’ittifak beraber, pek ciddî ve kat’i diyorlar ki:

“Eğer o evvelki hey’etin sizi tecrübe için verilen hediyelerini alsanız, yeseniz; bu gözümüz önündeki şu darağaçlarda başka gördükleriniz gibi asılacaksınız. Eğer bizim bu memleket Hâkiminin fermaniyle getirdiğimiz hediyeleri evvelkinin yerine kabul edip ve terbiye-nâmelerdeki duâları ve evrâdları okusanız, o asılmaktan kurtulacaksınız. O piyango dâiresinde ihsân-ı şâhâne olarak herbiriniz milyon altun biletini alacağınızı, görür gibi ve gündüz gibi inanınız. Eğer o haram ve şübheli ve zehirli tatlıları yeseniz, asılmağa gittiğiniz zamana kadar dahi o zehirin sancısını çekeceğinizi, bu fermanlar ve bizler müttefikan size kat’i haber veriyoruz” diyorlar.

İşte bu temsil gibi, her vakit gördüğümüz ecel darağacının arkasında mukadderat-ı nev’-i beşer piyangosundan ehl-i îman ve taat için -hüsn-ü hatime şartiyle- ebedî ve tükenmez bir hazinenin bileti çıkacağını; yüzde yüz ihtimal ile sefâhet ve haram ve i’tikâdsızlık ve fıskta devam edenler -tevbe etmemek şartiyle- ya i’dam-ı ebedî (âhirete inanmayanlara) veya dâimî ve karanlık haps-i münferid (beka-i ruha inanan ve sefâhette gidenlere) ve şekavet-i ebediye i’lamını alacaklarını yüzde doksan dokuz ihtimal ile kat’i haber veren, başta ellerinde nişane-i tasdik olan hadsiz mu’cizeler bulunan yüz yirmi dört bin peygamberler ve onların verdikleri haberlerin izlerini ve sinemada gibi gölgelerini, keşf ile, zevk ile görüp tasdik ederek imza basan yüz yirmi dört milyondan ziyâde evliyâlar (kaddesallahu esrârehüm) ve o iki kısım meşahir-i insaniyenin haberlerini, aklen kat’i bürhanlarla ve kuvvetli hüccetlerle -fikren ve mantıken- yakînî bir sûrette isbat ederek tasdik edip imza basan milyarlar gelen geçen muhakkikler, (*) müçtehidler ve sıddıkînler;

---------------------
(*): O muhakkiklerden tek birisi Risâle-i Nur’dur. Yirmi senedir en muannid feylesofları ve mütemerrid zındıkları susturan eczaları meydanda-dır. Herkes okuyabilir ve kimse i’tirâz etmez.

Səs yoxdur