Asa-yı Musa | Birinci Hücceti İmaniye | 126
(99-142)

İşte gel, bak: Bu hârika Zât’ın yüzer zâhir ve bahir kat’i mu’cizelerinin kuvvetine ve dinindeki binler âlî ve esaslı hakîkatlarına istinâden, bütün da’valarının esası ve bütün hayatının gayesi, Vâcibü’l-Vücûd’un vücûduna ve vahdetine ve sıfâtına ve esmâsına delâlet ve şehâdet ve o Vâcibü’l-Vücûd’u isbat ve i’lân ve i’lam etmektir.

Demek; bu kâinatın ma’nevî Güneşi ve Hâlıkımızın en parlak bir bürhanı bu Habibullah denilen Zât’tır ki; O’nun şehâdetini teyid ve tasdik ve imza eden aldanmaz ve aldatmaz üç büyük icma’ var:

Birincisi: “Eğer perde-i gayb açılsa yakînim ziyâdeleşmeyecek” diyen İmâm-ı Ali (Radıyallahu Anh) ve yerde iken arş-ı a’zamı ve İsrafil’in azamet-i heykelini temâşâ eden Gavs-ı A’zam (K.S.) gibi keskin nazar ve gaybbîn gözleri bulunan binler aktab ve evliyâ-i azîmeyi câmi’ ve Âl-i Muhammed nâmiyle şöhretşiar-ı âlem olan cemâat-ı nurânîyenin icma’ ile tasdikleridir.

İkincisi: Bedevi bir kavim ve ümmi bir muhitte, hayat-ı içtimâîyeden ve efkâr-ı siyasiyeden hâlî ve kitapsız ve Fetret Asrının karanlıklarında bulunan ve pek az bir zamanda en medenî ve ma’lûmatlı ve hayat-ı içtimâîyede ve siyasiyede en ileri olan milletlere ve hükümetlere üstad ve rehber ve diplomat ve hâkim-i âdil olarak, Şarktan Garba kadar cihanpesendane idare eden ve “Sahabe” nâmiyle dünyada nâmdar olan cemâat-ı meşhurenin ittifakla can ve mallarını, peder ve aşiretlerini feda ettiren bir kuvvetli îmanla tasdikleridir.

Üçüncüsü: Her asırda binlerle efradı bulunan ve her fende dâhiyane ileri giden ve muhtelif mesleklerde çalışan, ümmetinde yetişen hadsiz muhakkik ve mütebahhir ulemâsının cemâat-ı uzmasının tevâfukla ve ilmelyakîn derecesinde tasdikleridir. Demek; bu Zât’ın vahdâniyyete şehâdeti şahsî ve cüz’î değil, belki umûmî ve küllî ve sarsılmaz ve bütün şeytanlar toplansa karşısına hiçbir cihetle çıkamaz bir şehâdettir, diye hükmetti.

İşte, Asr-ı Saadet’te akliyle beraber seyahat eden dünya misafiri ve hayat yolcusunun, o medrese-i nurânîyeden aldığı derse bir kısa işâret olarak, Birinci Makam’ın On Altıncı Mertebesinde böyle:


Səs yoxdur