İşaratu-l İcaz | Tevhidin İsbatı | 101
(86-104)

S― İnsan, Arz’a nisbeten bir zerredir; Arz da, kâinata nazaran bir zerredir; ve keza insanın bir ferdi, nev’ine nisbeten bir zerredir; nev’i de, sâir ortakları bulunan enva’ içinde bir zerre gibidir. Ve keza, aklın düşünebildiği gayeler, faideler hikmet-i ezeliye ve ilm-i İlâhîdeki faidelere nisbeten bir zerreden daha aşağıdır. Binâenaleyh böyle bir âlemin insanın istifadesi için yaratılmış olduğu akla giremez?

C― Evet zâhire bakılırsa insan bir zerre hükmündedir. Fakat insanın taşıdığı ruha, kafasına taktığı akla, kalbinde beslediği isti’dâdlara nazaran bu âlem-i şehâdet dardır, isti’ab edemez. Ancak o ruhun arzularını ve o aklın fikirlerini ve o isti’dâdların meyillerini tatmin ve te’min edecek, âlem-i âhirettir. Ve keza, istifade husûsunda müzahame, mümanaa ve tecezzi yoktur; bir küllînin cüz’iyatına nisbeti gibidir. Nasılki bir küllî bütün cüz’iyatında mevcûd olduğu halde, ne o küllîde tecezzi ve inkısam olur ve ne de cüz’iyatında müzahame ve müdafaa olur. Küre-i Arz’dan da binlerce müstefid olsa, ne aralarında bir müzahame olur ve ne Küre-i Arz’da bir noksaniyet peyda olur. Yalnız insanın indallah kerâmeti olduğu için, âlem-i şehâdetin yaratılışında insan, ille-i gâiye menzilesinde gösterilmiştir. Ve insanın hatırı için, bütün enva’a bir umûmî ziyafet verilmiştir. Bu ise, bütün âlemin faideleri insana münhasır olup başkalara hiçbir faidesi yoktur demek değildir.

İnzalin, Cenâb-ı Hakk’a olan isnadından anlaşılıyor ki, yağmurun katreleri başıboş değildir; ancak bir hikmet altında ve bir nizam-ı kasdî ile inerler. Çünkü, o mesafe-i baîdeden gelmek ile beraber; rüzgâr ve hava da müsademelerine yardımcı olduğu halde, katrelerin aralarında müsademe olmuyor. Öyle ise o katreler başıboş olmayıp, gemleri, onları temsil eden meleklerin elindedir.

: Sema kelimesinin zikri geçtiğine nazaran, makam zamirin yeri olduğu halde ism-i zâhir ile zikredilmesi, yağmurların sema cirminden değil sema cihetinden geldiğine işârettir. Çünkü, sebkat eden sema kelimesinden maksad, cirm değil cihettir.

: Semadan gelen karlar, dolular, sular olduğu halde yalnız suların zikredilmesi, en büyük istifadeyi te’min eden, su olduğuna işârettir.

kelimesinde tenkiri ifade eden tenvin ise, yağmur suyunun acib bir su olup, nizamı gârib, imtizacat-ı kimyeviyesi size meçhul olduğuna işârettir.

Səs yoxdur