İşaratu-l İcaz | Tevhidin İsbatı | 103
(86-104)

deki , ecliyet ve sebebiyet içindir. Yâni: Siz rızkın gelmesine sebebsiniz amma, istifadesi size mahsus ve münhasır değildir ve başkalar da tebean istifadeye şeriktirler. Ve keza, Cenâb-ı Hak sizlere ni’metlerini tahsis ettiği gibi, sizin de şükrünüzü ona tahsis etmeniz lâzım geldiğine işârettir.

: Başta bulunan , geçen dört fıkraya bakıyor. Yâni: “O’dur Ma’bûd, şerik yapmayınız. O’dur Kadir-i Mutlak, şerikini i’tikâd etmeyiniz. O’dur Mün’im, şükründe şerik yapmayınız. O’dur Hâlık, başka bir hâlık tahayyül etmeyiniz.”

:Bu ta’birin ta’birine tercihi, onların Allah’a isnad ettikleri şeriklerin ve misillerin aslı ve hakîkatı olmadığı için o uydurma şeriklerin i’tikâd edilecek şeyler olmadığına, ancak uydurma, ca’lî şeyler olduklarına işârettir.

: Lâfza-i celâlin üzerine takdimi, Allah’ın dâima hazır olduğunu düşünmek lüzumuna; ve nehyin menşei, şerikin Allah için yapılışı olduğuna işârettir.

: Endad, “Nidd”in cem’idir. “Nidd” ise, “misil” ma’nasınadır. Halbuki Cenâb-ı Hakk’a yapılan misil, onun zıddı olur. Bir şey hem zıd, hem misil olamaz ve birşeyin zıddı, ona misil olamaz. Öyle ise mislin bulunması, mislin muhaliyetini istilzam eder. “Endad”ın sîga-i cem’ ile zikri, müşriklerin cehaletine işârettir. Yâni: “Hiçbir cihetten bir benzeri olmayan Cenâb-ı Hakk’a nasıl bir sürü misil ve zıd yapıyorsunuz?” Ve keza, bütün enva’-ı şirkin reddine işârettir. Yâni: “Ne zâtında ve ne sıfâtında ve ne ef’alinde şeriki, şebihi yoktur.” Ve keza, Vesenî, Sabiî, ehl-i teslis, ehl-i tabiat gibi fırak-ı dâllenin tevehhüm ettikleri şeriklerin tabakalarına işârettir.

İhtar: Vesenî mezhebinin menşei; yıldızları ilah i’tikâd etmek, hulûlü tahayyül etmek, cismiyeti tevehhüm etmek gibi gülünç şeylerdir.

Səs yoxdur