İşaratu-l İcaz | Seba Semavat | 190
(185-195)

Bir madenden kül, kömür, elmas meydana gelir; ateşten alev, duman husule gelir. Müvellidülma ile müvellidülhumuzanın imtizacından su, buz, buhar tevellüd eder.

Altıncı Mukaddeme: Şu müteaddid emârelerden anlaşıldı ki; semavât müteaddiddir, şerîat sâhibi de yedidir demiştir, öyle ise yedidir. Maahâza yedi, yetmiş, yedi yüz sayıları arab üslûblarında kesret için kullanılır.

Arkadaş! Pek geniş bulunan Kur’ân-ı Kerîm’in hitablarına, ma’nalarına, işâretlerine dikkat edilmekle bir âmiden tut bir veliye kadar bütün tabakat-ı nâsa ve umum efkâr-ı âmmeye olan müraatları, okşamaları fevkalâde hayrete, taaccübe mûcibdir. Meselâ: kelimesinden ba’zı insanlar hava-i nesîmiyenin tabakalarını fehmetmiştir. Öbür ba’zı da, Arz’ımız ile arkadaşları olan hayatdar küreleri ihâta eden nesîmî küreleri fehmetmiştir. Bir kısım da, seyyarât-ı seb’ayı fehmetmiştir. Bir kısmı da, manzûme-i şemsîye içinde esîrin yedi tabakasını fehmetmiştir. Bir kısım da, şu bildiğimiz manzûme-i şemsîye ile beraber altı tane daha manzûme-i şemsîyeyi fehmetmiştir. Bir kısmı da esîrin teşekkülâtı yedi tabakaya inkısam ettiğini fehmetmiştir.

Hülâsa: Herbir kısım insanlar, isti’dâdlarına göre feyz-i Kur’ândan hisselerini almışlardır. Evet Kur’ân-ı Kerîm bütün şu mefhumlara şâmildir diyebiliriz.

Birinci Cümle: : Bu cümlenin beş vecihle mâkabliyle irtibatı vardır:

Birinci Vecih: Evvelki âyet, vücûd ve hayat ni’metlerine işârettir. Bu âyet, beka ve bekanın esbâb ve levazımatına işârettir.

İkinci Vecih: Kur’ân-ı Kerîm vaktâ ki evvelki âyetle beşer için mertebelerin en yükseği olan rücuu isbat etti, sâmiin zihnine şöyle bir sual geldi: “Şu zelil insanların bu yüksek mertebeye liyakatları nereden gelmiştir?” Kur’ân-ı Kerîm bu cümle ile o suali şöylece cevablandırmıştır: “Bütün dünya dest-i itaat ve teshirine verilen insanın, elbette Hâlıkının yanında büyük bir mevkii vardır.”

Üçüncü Vecih: Evvelki âyet beşer için haşir ve kıyametin vücûduna işâret etmesi, sâmi’ce güya “Beşerin ne kıymeti vardır ki onun saadeti için kıyamet kopacak?” diye vârid olan sual, bu âyetle:

Səs yoxdur