İşaratu-l İcaz | Seba Semavat | 189
(185-195)

Buna gore ile arasında mukadderdir.

Takdir-i kelâm:

ilââhirdir.

Üçüncü Mes’ele: kelimesi hakkındadır.

Ey arkadaş! Semavâtın dokuz tabakadan ibâret olduğu, eski hikmetin hurafelerinden biridir. Onların o hurafevari fikirleri, efkâr-ı âmmeyi istilâ etmişti. Hatta ba’zı müfessirler, ba’zı âyetlerin zâhirini onların mezheblerine meylettirmişlerdir. Hikmet-i cedide ise, feza denilen şu boşlukta yalnız yıldızların muallak bir vaziyette durmakta olduklarına kaildir. Bunların mezhebinden, semavâtın inkârı çıkıyor. Ve bu iki hikmetin birisi ifrata varmışsa da ötekisi tefritte kalmıştır. Şerîat ise, Cenâb-ı Hakk’ın yedi tabakadan ibâret semavâtı halketmiş olduğuna hâkimdir ve yıldızların da balık gibi o semalar denizlerinde yüzmekte olduklarına kaildir. Hadîs ise, semanın den ibâret bulunduğunu emrediyor. Şu hak olan mezhebin, altı mukaddeme ile tahkikatını yapacağız.

Birinci Mukaddeme: Şu geniş boşluğun esîr ile dolu olduğu, fennen ve hikmeten sâbittir.

İkinci Mukaddeme: Ecrâm-ı ulviyenin kanunlarını rabteden ve ziya ve hararetin emsalini neşr ve nakleden fezayı doldurmuş bir madde mevcûddur.

Üçüncü Mukaddeme: Madde-i esîriyenin yine esîr olarak kalmak şartiyle, sâir maddeler gibi muhtelif teşekkülâtı ve ayrı ayrı nevi’leri vardır. Buhar ile su ve buzun teşekkülâtları gibi.

Dördüncü Mukaddeme: Ecrâm-ı ulviyeye dikkat edilirse, tabakaları arasında muhalefet görünür. Evet, yeni teşekküle ve in’ikada başlamış milyarlarca yıldızlardan ibâret Kehkeşan ile anılan tabaka-i esîriye, sâbit yıldızların tabakasına muhaliftir. Bu da manzûme-i şemsîyenin tabakasına ve hâkeza yedi tabakaya kadar birbirine muhalif tabakalar vardır.

Beşinci Mukaddeme: Araştırmalar neticesinde sâbit olmuştur ki: Bir maddede teşkil, tanzim, tesviyeler vaki olursa, birbirine muhalif tabakalar husule gelir.

Səs yoxdur