Şualar | Sekizinci Şuâ | 670
(666-692)

Kur’ânın çok sureleriyle birden otuz ikinci mertebe’de



kasemiyle otuz ikinci mertebede bulunan o câmi risâleye işâret eder. Risâle-i Nur’un Otuz Üçüncü Söz’ü ise, bundan evvel beyân ettiğimiz gibi otuz üç aded mektublardan ibaret ve Mektûbât nâmında otuz üç kitab ve yüzden ziyâde risâlelerdir.

İşte Hazret-i İmâm-ı Ali (R.A.) otuz üçüncü mertebe’de ve kaseminde Otuz Üçüncü Söz’ün eczaları olan o yüz on kitab ve mektûbâta birden işâret etmek için yüzon semavî suhuf nâmında yüzon muhtasar kitablar ve o büyük mukaddes kitablardan istimdad ma’nasında olan şu:


kelâmiyle işâret eder. Ma’lûmdur ki; ilm-i belâgatta ve fenn-i beyânda uzak ve gizli ma’nalara delâlet etmek için karine ta’bir ettikleri emârelerden ve münâsebetlerden birisi bulunsa, uzak bir ma’na ve gizli ve işârî olan bir mefhum, karinenin kuvvetine göre sarih ve zâhir ma’nası gibi kabul edilir. İşte bu kaideye binâen, bu işârî ma’naların herbirisine müteaddid karineler, emâreler bulunduğu gibi sâir arkadaşları da ona karineler olur. Risâle-i Nur’un mecmuundan haber veren sarih fıkralar dahi herbirisine kuvvetli bir karinedir.

İKİNCİ REMZ: Kur’ânın El-Âyet-ül Kübrâ’sı olan


’nin hakîkat-ı kübrâsını ve tefsir-i ekberini gösteren ve ramazan-ı şerifin ilhamî bir hediyesi bulunan “Yedinci Şuâ” risâlesine Hazret-i İmâm-ı Ali (R.A.) Mektûbât’a işâretten sonra “Lem’alar”a işâret içinde Şuâlar’a bakarak


Səs yoxdur