Tarihçe-i Hayat | GİRİŞ | 28
(21-29)

memleket ve millet için bir sedd-i Kur’ânî vazîfesini göreceğini; Risâle-i Nur hizmetinin umûmîyet kesbedip, Türk Milletinin yine İslâmiyetin kahraman bir ordusu ve fedakârı olacağını; Risâle-i Nurun neşri ve ileride resmen intişarı, milletçe benimsenmesi ve maarif dâiresinin hakîkat-ı Kur’âniyeye yapışması neticesi: Maddeten ve ma’nen milletin terakki edeceğini, İslâmiyetin büyük kuvvet bulacağını zikretmiştir.

Risâle-i Nur; bir alemdir, ünvandır. Bu zamanda zuhur eden Kur’ânî hakîkatler manzumesidir. Necip Milletimizin, insaniyet-i kübra olan İslâmiyete sarılması, yepyeni bir ruh ve taze bir îman aşkı ve heyecanı içinde uyanmasının ifadesidir. İçinde bulunduğumuz asrın değiştirdiği hayat şartları ve yeni bir dünya nizamı ve görüşü karşısında îmanın tahkim ve takviyesi ile feveran eden hamiyet-i İslâmiyenin ma’nasıdır. Mütenebbih, kalbleri îman ve muhabbet-i Nebevî ile coşkun ve cihan- değer şeref-i intisabiyle serefraz fedakârların yetişmesi ve bu milletin mâzîsine mütenâsip kahramanlığı, yüksek îman ve ahlâkı izhar etmesi işâretidir.

Bediüzzaman, Risâle-i Nuru, hiçbir makam ve meşrebin te’siri altında kalmadan, maddî – ma’nevî hiç bir menfaat ve hissiyat karışmadan, doğrudan doğruya Kur’ân-ı Hakîmin umumun istifade edebileceği ve umuma hitab eden hakîkatlarını tefsir etmiş, bu hakîkatların tercümanlığını yapmıştır. Te’lif ettiği âsârından herkes istifade edebilmektedir. Bir tâifeye bir sınıf halka mahsus değildir. Bu Tarihçe-i Hayat, okuyucuların nazarını -bu zamanda- Kur’ânın hikmet nurları olan Risâle-i Nur’a çevirip, ondan istifadeyi gösterecektir. Said Nursî ise; Kur’ânın hizmetinde fedakârane çalışmış, Sünnet-i Peygamberîye ittibâ etmiş, nümûne-i imtisal bir zât olarak görünmektedir.

Tarihçe-i Hayatta geçen ba’zı mektublardan anlaşılacağı üzere:

Said Nursî, bir zamanlar felsefe mesleğinde çok ileri gitmiş, sonra Kur’ân-ı Hakîmin irşadiyle, hak ve hakîkata erişmiş ve bu zamanda fen ve felsefe ile iştigal edip şek ve şüphelere ma’rûz kalanları, aklî delillerle şüphelerden kurtaracak eserler te’lif etmiştir.

Risâle-i Nurun yolu, mesleği; bu zamandaki hayat şartlarına, insanların ahval-i ruhiyelerine göre en selâmetli, en kısa ve umûmî bir cadde-i Kur’ândır. Serapa ilim ve tefekkür üzerine gitmektedir. İçtimâî hayatta çeşitli hizmetler gören ferdlerin istifadesi büyüktür.

Səs yoxdur