Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım - İlk Hayatı | 111
(30-149)

Bu hâdise üzerine, Ruslar bizi istilâ ettiklerinde, fedai komitelerin reisleri Müslüman çoluk çocuğunu kesmek âdetini bırakıp, “Mâdem Molla Said bizim çoluk çocuklarımızı kesmedi, bize teslim etti; biz de bundan sonra Müslümanların çocuklarını kesmeyeceğiz” diye ahdettiler. Molla Said, bu sûretle o havalideki binlerle ma’sûmların felâketten kurtulmasını te’min etmiş oldu.

Bir müddet sonra; Ruslar, Van ve Muş tarafını istilâ edip, üç fırka ile Bitlis’e hücum ettiği sırada, Bitlis Valisi Memduh Bey ile Kel Ali, Bediüzzaman’a:

— Elimizde bir tabur asker ve iki bin kadar gönüllünüz var; biz geri çekilmeye mecbûruz, dediler.

Bediüzzaman onlara:

— Etraftan kaçıp gelen ahalinin ve hem de Bitlis halkının malları, çoluk ve çocukları düşman eline düşecek; biz mahvoluncaya kadar dört beş gün mukavemete mecbûruz, demesi üzerine, onlar:

— Muş’un sukut etmesi dolayısiyle otuz topumuzu askerler bu tarafa kaçırmaya çalışıyorlar. Eğer sen, o otuz topu gönüllülerinle ele geçirebilirsen, birkaç gün o toplarla mukabele ederiz ve ahali de kurtulur, dediler.

Bediüzzaman:

— Öyle ise ben, ya ölürüm veya o topları getiririm, diyerek üç yüz gönüllünün başına geçti. Geceleyin, Nurşîn tarafına, topların getirildiği cihete gitti. Topları takip eden bir alay Rus Kazağına kendi muhbirleri: “Bitlis’i müdafaa eden gönüllü kumandanı üç bin adamla ve dağdaki meşhur Musa Bey bin kişi ile topları kurtarmaya geliyorlar.” diyerek pek ziyâde mübalâğa ile ihbar etmeleri üzerine, Kazak kumandanı korkmuş, ilerleyememişti. Bediüzzaman’da, beraberindeki üç yüz gönüllüyü rastgeldikleri toplara birer ikişer taksim edip Bitlis’e gönderir; kendisi ise ilerleyerek topları birer birer kurtarıp, en son topu da üç arkadaşiyle birlikte ele geçirir. Bu şekilde, otuz topun Bitlis’e gelmesini te’min eder. O toplarla üç dört gün asker ve gönüllüler düşmana mukabele edip, bütün ahali ve cihazat ve mallar kurtulur.

Səs yoxdur